2010 Nisan Umre anilari

Bu seneki Umre ibadetimizi  gecen sene bizi umreye goturen  dome tour ile yapmaya karar verdik. Aslinda bu karari vermekte isabet ettigimizi  de kisa zamanda anladik. Suudi Arabistan elciligi ingilterede oturum izni olmayan yabanci pasaportlara  umre vizesi vermiyor geri ceviriyormus. Biz bu sene gene Turk pasaportu olan annemi de beraberimizde umreye goturmeye karar vermistik. Ilk denemede Suudi Arabistan elciligi annemin pasaportunu  vize vermeden geri cevirdi.  Dome tour yoneticisi Abdel Rahman bey kisisel gayreti ile  Suudi Arabistan elcisi ile goruserek annem icin ozel umre vizesini almayi basardi.

Vize islemleri tamam olunca 14 gunluk umre icin geri sayim baslamis oldu. Dolayisi ile  4 nisan 2010 tarihinde BMI  ucak sirketi ile heatrow hava alanindan  riyad uzerinden cidde yolculugumuza basladik. Ilk once Riyad hava alanina indik bizler ucaktan inmeden bir saat sonra Cidde icin tekrar havalandik. Gece  saat 22:30 da 12 saat yolculuktan sonra Cidde hava alanina inmis olduk . Pasaport islemlerimiz  gecen seneye oranla daha cabuk ve duzenli bir sekilde yapildi. Cidde hava limaninda iyi yonde gozle gorulur bir degisiklik var. Bir duzen intizam  gelmis. 

Pasaportlarimiz  suudi arabistanda bizie umre hizmetini  saglayacak  sirket tarafindan alindiktan sonra ozel bir taksi ile 350 kilometrelik bir yolculuktan sonra medineye sabaha karsi 02:20 de ulastik. Yolda  suudi arabistanin yagmurunu da gormus olduk. Her bir damla uzum tanesi buyuklugunde dusuyor ve silecekler  yagmur damlalarini silmeye yetismiyordu. Medineye gelene kadar devam etti. Bu arada Medineyi o kadar ogrenmisiz ki otelimizin yerini taksi soforune biz tarif ettik .

Otelimize yerlestikten sonra hemen Mescidi nebveviye peygamber efendimizi selamlamaya gittik. Sabah namazini da kildiktan sonra  otelimize geri donduk. Otelimiz Mescidi nebeviye kuzey bati kosesinde 150 metre mesafede guzel yeni yapilmis bir oteldi. Kahvaltimizi yaptik ve dinlenmek ve biraz uyuyabilmek icin odamiza ciktik. 

Oglen namaz vaktine kadar dinlendikten sonra namaz icin Mescidi nebeviye geldik. Daha bahcesine girerken gecen seneye oranla  cok buyuk degisikliklerin oldugunu gorduk. Gecen sene insaat halindeki  mescidi nebevinin bati tarafi bitirilmis yeni semsiyeler takilmis  yani anliyacaginiz neredeyse mescidi nebevinin  butun bahcesi semsiyelerle kaplanmis vaziyette idi.  Sadece  kuzey dogu tarafinda  cok ufak bir bolum  semsiyesiz kalmis fakat insaati devam etmekte idi . sanirim hac donemine kadar rahatlikla yetistirilir butun hacilar  namazlarini  golgede kilma sansina sahip olurlar.

Yukarida gormus oldugunuz fotograf mescidi nebevinin kuzey bahcesi  25 nolu kapinin bulundugu taraf. 2006 senesinde hac icin geldigimizde  10 kadar semsiye sadece mescidi nebevinin guneyinde vardi.  Bu semsiyeler hacilarin gunesten korunmalarini saglamakla birlikte  uzulerek soyliyeyim ki  hacilarin  mescidi nebeviyi gormelerini  hatta  resim cekmelerini enhellemekte mescidi nebevinin o muhtesem  minare ve kubbeleri hep bir arada gorunmesini imkansiz kilmaktadir. Bir baska uzucu haber ise  Mescidi nebevinin bahce duvarlari disinda mescidi nebeviden daha yuksek binalar yapildigi icin  meccidin  uzaktan fotograflanmasi da mumkun olmiyacaktir. Sadece  Cennetul Baki tarafindan  fotograf almak mumkun olacaktir. o da semsiyelerin musade ettigi olcude .

Asagidaki foitografi almak bu goruntuyu  gozle bile gormek ise bundan sonra hic bir zaman mumkun olmiyacak.

Asagida gordugunuz  peygamberimizin altinda yattigi  Osmanli tarafindan yapilmis  yesil kubbe ve minare bile kisitli olarak fotograflanacaktir.  Osmanlinin yapmis oldugu bu minare hakkinda soylemis  anlatilmis hikayeler vardir. Dogruluk derecesinin  ne kadar oldugunu bilmesem de size anlatmak isterim.Ecdadimis bu minareyi yaparken  herhangi bir felaket olur da yikilirsa  peygamber efendimizin kabrinin ustune ( yesil kubbenin ) yikilmamasi icin kubbe tarafinin ters istikametine hafif bir sekilde egik insaa etmislerdir. Ecdadimiz  medineye tren rayi doserken peygamber efendimizin  ruhunun dahi olsa rahatsiz olmamasi icin  medine icinden gecen bolumune  raylarin altina kaucuk doseyecek kadar saygiliydi. Bu kadar ince dusunmustu.  Bu gun ise  insaatlardan insanlarin kulaklari sagir edercesine cikan seste peygamberimize sayginin eseri kalmamis durumda.

Peygamberimizin kabrinin uzerindeki yesil kubbe.

Osmanlinin yapmis oldugu Yesil kubbeli minare

Bu kadar izahattan sonra biz gelelim gene anilarimiza. Muhakkak ki mescidi nebevinin icine girer giremez her hacinin yaptigi gibi  zem zem bidonlarindan  doya doya zem zem icmek ilk isimiz oldu

Yukaridaki resimde  zem zem icen hacilar Asagida ise  mescidi nebevinin her tarafinda yerlestirilmis zem zem bidonlari gorunmekte.

Her zaman oldugu gibi hasta olmamak icin  mescidin kolonlarindan uzak bir yere oturup ezani bekledik. Daha once de yazdigim gibi mescidi nebevi kolonlarin dibindeki mazgallardan sogutulmakta eger terli iseniz ve o koilonlara yaslaniyorsaniz  soguk alginligina yakalanmaniz an meselesi olabilir. Asagida havalandirma mazgallarinin  fotografini gormektesiniz.

Ogle namazini kildiktan sonra mescidi nebevinin etrafinda dolasip ikindi namazina kadar gecen seneden bu  seneye neler degistigini gozlememek icin  dolastim. Daha once de belirttigim gibi calismalar son hizi ile devam etmekte  cennetul baki tarafinda cok az bir alan insaat halinde  genellikle bitirilmis durumda.

Semsiye direginin betona baglama ayagi

Semsiye diregi  yerine takilmadan once

Semsiye diregi yerine takilmis vaziyette

Yukarida asama asama bir semsiyenin takilisini gordunuz.

Biz bu fotograflari cekerken ikindi vakti girdi  ezan okunmadan 15 dakika once  kadinlarin ravzayi mutahharayi ziyareti icin konulan perdelerin yanina geldik. Her zaman oldugu gibi ezana on dakika kala perdeleri kaldirdilar ve biz kendimizi ravzai mutahharanin icinde bulduk. Bu ravzayi mutahharada namaz kilmanin en kolay yolu oldugunu gecen sene yazmistim.

Ravza, bahçe ve cennet anlamlarına gelir. Ravza-i Mutahhara geniş anlamıyla, âlemlerin Efendisi Hz. Muhammed (s.a.s)'in medfün bulunduğu yer ve Mescid-i Nebi demek ise de, özel manasıyla Mescid-i Nebi'nin içinde Hz. Peygamber (s.a.s)'in kabr-i saadetleriyle minber-i şerif arasında kalan kısım demektir. Bu yer 10 m. genişliğinde ve 20 m. uzunluğunda 200 m2 lik bir sahadır. Bu alanın fazileti ile ilgili olarak Allah Resulu şöyle buyurur: "Evimle minberim arası, Cennet bahçelerinden bir bahçedir"

Tahiyettül-mescidden sonra, bu saadete erişmesi sebebiyle iki rekât da "şükür namazı" kılar ve istediği duaları yapar. Sonra da tevâzu ve âdâbına uygun olarak Hz. Muhammed (s.a.s)'in kabr-i saadetine yaklaşıp başı hizasında durarak, Resulullah'ın kendisini gördüğünü ve sözlerini duyduğunu düşünerek selâm verip dua okur.

Ravza-i Mutahhara adı verilen alan içinde "Ebu Lübâbe" ve "Hannâne" adında direkler vardır. Bu direklerin neye işaret olduğunu şöyle anlatmak mümkündür: Ebu Lübâbe, Ensardan ve Evs kabilesindendir. Kureyzaoğulları savaşında, düşmana, teslim olmaları halinde kendilerine verilecek cezanın ölüm olacağını işaret etmiş olduğundan kendisini, suçluluk psikolojisi içinde Mescid-i Nebî'de bir sütuna bağlattı. Tövbesi kabul edilip Hz. Peygamber (s.a.s) tarafından çözülmedikçe bağını hiç kimseye çözdürmeyeceğine ve bir şey yiyip içmeyeceğine yemin etmişti. Yedi gün bağlı kaldıktan sonra tövbesi kabul edilmiş ve bağını Resulullah (s.a.s) çözmüştür. Ebu Lübâbe'nin kendisini bağlattığı direğin yerindeki sütuna hâlen "Üstüvâne-i Ebu Lübâbe" denilmektedir.ru

ustüvâne-i Hannâne, Mescid-i Nebi'de minber yapılmadan önce Hz. Peygamber (s.a.s)'in dayanarak hutbe okuduğu hurma kütüğüdür. Daha sonra minber yapılıp Resul-u Ekrem oradan ayrılınca ve hutbeyi minberde okumaya başlayınca bu hurma kütüğü ağlar gibi ses çıkardı. Hz. Peygamber minberden inip mübarek eli ile onu mesh ettikten sonra sesi kesilmişti. Bu kütüğün bulunduğu yerdeki sütuna "Üstüvâne-i Hannâne" (Ağlayan sütün) adı verilmektedir.

Yukarida ravzai mutahharadan bazi resimler .

Ikindi namazini kildiktan sonar babul selam kapisindan girerek peygamber efensimizi selamladik ve mescidi nebeviden  oglen yemegi icin ayrildik. Taiba alisveris merkezi icindeki  Kentucky  den  yemeklerimizi alip  kapali  aile icin yapilmis olan  birinci kattaki yerinde yedik.  Eger Kentucky yiyecekseniz giris katinda uzun kuyruklar olusmakta birinci katta ise nispeten daha az kuyruk oldugundan sira daha  cabuk gelmekte..

Biraz da alisveris merkezini gezdikten sonar aksam namazi icin tekrar mescidi nebeviye donduk. Medinenin  ekvatora yakinligi sebebi ile yaz ile kis arasinda namaz saatleri acisindan Turkiyedeki gibi buyuk farklar yok. Bu sebeble aksam  ile yatsiyio kildiktan sonra  aksam yemegi icin otele donduk  ve gunun yorgunlugu icinde  yemekten sonra yattik.

Ikinci gun:

Sabah namazindan sonra kahvalti icin otele donduk.  Kahvalti yaptik ve odamizda  bir saat dinlendik.  Otelin onundan bir taksiye binerek uhut  hz. Hamza sehitliginiu ziyarete gittik taksi ucretleri degismemis ., gecen sene de yazdigim gibi 20 suudi riyaline uhuda gidebiliyorsunuz. Bu ucret normal taksi ucretleri  eger kamyonet tipi icinde yolcu tasiyan korsan  taksiler bulursaniz  ucret hala daha 10 suudi riyali.

Asagida Uhud Hz Hamza sehitliginin okcular tepesinden cekilmis bir resmini goruyorsunuz.

Hz hamza sehitligi onunde  sehitlerin ruhuna fatiha okuyan hanimlar.

RESULULLAH (S.A.S) UHUD SEHIDLERI HAKKINDA SÖYLE BUYURMUSTUR:

"Uhud harbinde kardesleriniz sehit olunca Allah Teâlâ onlarin ruhlarini bir takim yesil kuslarin içlerine koymustur. Bunlar Cennet irmaklarina gelirler, içerler ve Cennet meyvelerinden yerler. Sonra bu kuslar, arsin gölgesinde asili bulunan altin kandillere konup tünerler. Sehid ruhlari artik böyle mesut bir hayata erisince; bizim cennetteki bu halimizi dünyadaki kardeslerimize kim bildirir ki, onlar da bilsinler de cihatdan çekinmesinler demislerdi" (Tecrîd,186 vd; 0bn Sa'd, II; 148).

Uhud ziyaretinden sonra  donus yolu uzeride  kibleteyn camiini ziyaret ettik.

Asagida Kibleteyn  camiisiniun  fotografi gorulmekte.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hicretten önce Allah’ü Teâla’nın emriyle namazlarını Kudüs’deki Beytü-l Makdis’e yönelerek kılıyorlardı.

Mekke’de iken Rükn-ü Yemani  ile Hacer’ül Esved arasında duruyor, bu cihetten yönelince hem Kâbe’ye, hem de Mescid-i Aksa’ya yönelmiş oluyordu.   

Medine’ye hicret edince iki kıbleyi birleştirmesi mümkün olmadı. Kabe’ye yönelse Mescid-i Aksa arkasında kalacak, Mescid-i Aksa’ya yönelince de Kabe’ye sırtını dönecekti.

Efendimiz namazlarını Mescid-i Aksa’ya yönelerek kıldı. Yahudiler de: “Muhammed ve ashabı, biz gösterinceye kadar kıblenin neresi olduğunu bile bilmiyorlardı.” diyerek Müslümanlarla alay ediyorlardı.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de Kabe’ye yönelerek namaz kılmayı arzu ediyor, kıblenin değişmesi için vahyin gelmesini bekliyordu. Bir gün Cebrail (a.s)’e “Rabbimin, yüzümü Yahudilerin kıblesinden Kabe’ye çevirmesini arzu ediyorum!” demiş, namaza duracakları zaman başını semaya doğru kaldırmaya başlamışlardı.

Hicretin 17. ayında Şabanın 15. günü Peygamberimiz, Seleme oğulları Mescidin de ashabı ile beraber öğle namazı kılıyorlardı; dört rek’atlık namazın iki rek’atını kılmışlardı ki kıblenin Mescid’i Haram’a doğru çevrildiğini bildiren Ayet’i Kerime nazil oldu.

“(Ya Muhammed!) yüzünü (Allah’ın emrini bekleyerek) göğe doğru çevirip durduğunu görüyoruz. Artık seni memnun olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. (bundan böyle namazda) yüzünü Mescid’i Haram’a (Kâbe’ye) doğru çevir.

(Ey müminler!) siz de nerede bulunursanız (namazda) yüzünüzü Oraya doğru çevirin).Bunun üzerine Peygamberimiz ve cemaat hemen Kudüs’ten Kabe istikametine yöneldiler. Saflardaki erkekler arkalarındaki kadınların yerine, kadınlarda erkeklerin yerine geçerek namazın kalan iki rek’atını Kabe’ye dönerek tamamladılar.

Bir namazda iki kıbleye de yönelinerek namaz kılındığı için bu mescide “Mescid-i Kıbleteyn” yani “iki kıbleli mescid” denilmiştir.

Kibleteyn camisini ziyaretten ve iki rekat  ziyaret namazi kildiktan sonra gene mescidi nebeviye donerken yolumuz uzerinde  hendek savasinin oldugu yeri ve 7 mescidi de ziyaret ettik.

 

 

Kibleteyn ile hendek arasinda yol uzerinde insane yapimi selaleler.

Eger  ziyaretleri kafile ile yapiyorsaniz sizlere  7 mescidin hepsini ziyaret edecek kadar zaman vermiyeceklerdir. Eger mumkunse daha sonra ozel olarak arkasi  acik kamyonet tipi  taksilere 50 suudi riyali vererek buralari yani uhudu, kibleteyni, hendegi ozel olarak ziyaret edebilirsiniz.  Toplam 3 saat size rahat rahat yeter. Ve bu uc saat bekleme de dahil olmak uzere ucretin icinde.  Size bir taksi soforu numarasi verebilirim  adi suleyman tel no: 0555568812.

 

 

 

Selmani farisi mescidi

 

 

Fetih mescidi Peygamber efendimizin hendek savasini gozleyip control ettigi  ve namazlarini kildigi yer.

Hz Omer mescidi.

Bu arada sizlere gezilen yerlerin onemi acisindan bazi kisa ve oz hatirlatmalarin  yararimiza olacagini dusunuyorum.

Hendek savaşı hicretin 5. yılı vuku bulmuştur. Bedir ve Uhudda ağır kayıplar veren Mekkeliler intikam amacıyla civar kabileleri ve Yahudileri de yanlarına alarak 10.000 kişilik bir orduyla Medine’yi muhasara etmişlerdi. Efendimiz ise ashabıyla istişare ederek, Selman-ı Farisinin teklifi üzerine müşrikler Medine’ye gelmeden şehrin etrafına hendekler kazmışlardı. Hendeğin uzunluğu 3 km civarında idi. Genişliği ve derinliği yaklaşık 6 -7 m idi. Allah rasulu (s.a.v.) her on kişiye 20 m.lik bir alan vermiş ve hendek kısa sürede kazılarak tamamlanmıştı. 

20 günlük bir muhasaradan sonra kazılan hendek karşısında ellerinden bir şey gelmeyen Mekkelilerin çadırları,araç ve gereçleri şiddetli bir rüzgarla darmadağın olmuş, kalplerine büyük bir korku girmiş ve bir sürü ganimeti geride bırakarak Mekke’ye dönmek zorunda kalmışlardı. 

Savaştaki komuta noktalarına Osmanlılar tarafından yedi adet küçük birer mescid yapılmıştı.Günümüzde bunlardan 4 ü mevcuddur. Bunların en ünlüsü Fetih Mescididir. Bu Mescidin inşa edildiği yerden Hz.Peygamber düşmanın hareketini gözetlerdi. Burada namaz kılar, Müslümanların muzaffer olmaları için Hak tealaya C.C. niyaz ederdi.

Vakit artik bayagi ilerledigi icin ogle namazi icin mescidi nebeviye geri donduk. Ogle namazindan sonra  daha onceki gelislerimde de ziyaret ettigim gibi medine muzesini ziyaret etmek icin mescidi nebevinin kuzey bati tarafinda 900 m uzakliktaki muzeye gittim. Muzenin sadece ikindi namazi ile aksam namazi arasinda acik oldugunu ogrendim ama bu arada  ikinci bir muzenin de  binanin bodrum katinda acilmis oldugunu ogrenmis oldum. Ikindi namazindan sonra tekrar gelmek icin mescidi nebeviye dondum.Namaza bayagi bir zaman oldugu icin  Mescidi nebevinin ghuney batisi  6 numarali kapidan cikarak  Hz. Ali camiini ziyaret ettim  

Mescid-i Nebevi’den 290 m uzaklıktadır. 1662'de Medine'yi ziyaret eden Ebu Salim el-Ayyaşı, Hz. Peygamber'in muhtelif yerlerde bayram namazı kıldırdığını bunlardan üç tanesinin meşhur olduğu¬nu kaydeder. Bunlardan birisi de Mescid-i Ebu Be¬kir'in hemen kuzeyinde, Hz. Osman evinde isyancı¬lar tarafından kuşatıldığında Hz. Ali'nin Medine musallasında bayram namazını kıldırdığı yerdir. ilk defa Ömer b. Abdülaziz tarafından inşa edilen Mes¬cid-i Ali, 1990'da 882 m2'lik bir alan üzerine eski tar¬zına benzer bir şekilde yeniden inşa edilmiştir.

Hz ali camiinden bir gorunus. ( Ibadete kapalidir. )

Daha sonra Hz. Ebubekir mescidini ziyaret ettim. 2006 senesinde hac ibadetini yaparken yikilmak uzere olan  mescid restore edilmis  yeni haliyle  ismine yakisir bir hale getirilmis durumda.

Yukarida Yikilmak uzere olan hali (2006)

“Mescid-i Musalla'nın kuzeybatısındaki Amidiyye so¬kağının başındadır. Hz. Ebu Bekir halifeliği sırasın¬da burada bayram namazı kıldırdığı için bu adı al¬mıştır. Bu yerde Hz. Peygamber de bayram namazı kıldırmıştır. ilk defa Ömer b. Abdülaziz tarafından inşa edilen mescid, 1838'de Sultan II. Mahmud ta¬rafından yenilenmiştir. 1990'da tamirattan geçirilen ve 292 m2'lik bir alanı kaplayan mescid halen Os¬manlı mimari tarzını korumaktadır.”  

Daha sonra hemen yani basinda bulkunan gamame ( bulut mescidini de ziyaret ettim.)

 

İslâm'ın ilk asırlarında genellikle şehirlerin kenar kısımlarında toplu namazlar için musallâlar hazırlanır ve bayram, cuma namazları gibi toplu namazlar bu günkü gibi muhtelif camilerde değil, sadece namazgâh denilen bu musallâlarda kılınır, böylece bütün şehir halkının haftada bir defa bir araya gelmesi sağlanırdı. Nitekim Ebu Said El-Hudrî (r.a)'ın ifadesine göre: "Rasulullah (s.a.s), Ramazan ve Kurban bayramlarında musallâya çıkar ve ilk başladığı şey namaz olurdu. Namazdan sonra ayağa kalkarak sahabeye vaaz eder, onlara gerekli tavsiyelerde bulunur, gerekli emirleri verir, gaza için göndereceği varsa onları gönderir ve daha sonra musalladan evine geri dönerdi" (Buhârî İdeyn, 6).

Nafi' b. Ömer de der ki: "Rasulullah (s.a.s), bayram gününün sabahında musallâya gider ve beraberinde mızrağı da götürülürdü. Musallaya varınca mızrağı, kendisinin önünde dikilir ve ona doğru namaz kılardı. Rasulullah'ın o zamanki musallâsı bir düzlükten ibaretti ve önünde mihrap gibi herhangi bir şey yoktu" (İbn Mace, İkamet, 164).

İslâm hukukçuları bu hadisi şerifleri nazarı itibara alarak yağmur ve kar gibi bir özür olmadıkça bayram, cuma ve cenaze gibi toplu namazların şehir dışında bir musallâda kılınmasının sünnet olduğunu ve musallâda bayram namazı kılmanın camide kılmaktan daha faziletli olduğunu söylemişlerdir. Hanefi fukahası hep bu görüştedirler. Zira Rasulullah (s.a.s), bayram namazlarını hep Medine camiinin dışındaki musallâda kıldırmıştır.

Peygamber Efendimizin musallâsı, Medineli Münevverede, Mescid-i Nebevînin kapısından güney batı istikametine doğru 500 m uzaklığında bir yerde idi. Bu gün Mescidü'l-Gamâme denilen cami Peygamber Efendimizin musallâsında yapılmıştır. Medine ahalisi de Hicretin dokuzuncu yüzyılına kadar bayram namazlarını orada kılarlardı.

Peygamberimizin musallâsı olan Mescidü'l-Gamâme, Hicretin ikinci yüzyılında cami haline getirilmiştir. Hicretin dokuzuncu yüzyılına kadar bu cami musallâ olarak kullanılıyordu. Ancak, Mescid-i Nebevi genişletilince artık musallâya ihtiyaç kalmayıp cuma ve bayram namazları da burada kılınmaya başlandı.

Peygamberimiz (s.a.s)'in musallâsında inşa edilen Mescidü'l Gamame, Hicretin sekizinci yüzyılında Kılavun'un oğlu Sultan San tarafından tamir edildi. Dokuzuncu yüzyılda Mimar Emir Berdek tarafından, onüçüncü yüzyılda Osmanlı Sultanı Abdülmecid Han tarafından ve XIX. yüzyılda II. Abdülhamid Han tarafından yine tamirat gördü ve nihayet Hicri-1353 yılında, Suud hükümeti tarafından Osmanlı mimarisi üzerine tamiratı yapıldı

Yukaridaki fotograf karesinde on sagda gamame  arka solda Hz ebubekir ve en arkada Hz. Ali camii gorunmekte.

Daha sonra biraz daha yukarida olan Hz. Omer mescidini ziyaret ettim,

BU resim  belki de  Hz omer camiinin  aciktan gorulebir son resimnlerinden biri olacak.

 

 Asagidaki fotografta da gordugunuz gibi  hemen yani basina gokdelen dikmek icin kazi yapilmakta belki de gelecek sene Hz. Omer camii  Diger camiiler ( Buhari ve Hz Osman camii  )gibi  gokdelenlerin arasinda kaybolacak.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in bayram namazlarını kıldırdığı yerlerden biri de Hz. Ömer Mescidinin yeridir. Hz. Ömer (r.a.) hilafeti zamanında bayram namazlarını Efendimiz (s.a.v.)’e uymak amacıyla burada kıldırmıştır. Mescid-i Nebevi’den 455 m. uzaklıktadır. Osmanlı Sultanı II. Mahmud tarafından Hicri 1411 yılında tamir ettirilmiştir. Şu an ibadete kapalıdır.

Daha sonra Hamen yolun devaminda  Hz Osman camiini de ziyaret ettim.

Yukarida binalar arasinda kaybolmus Hz Osman mescidi gorulmekte.

Ikindiyi kacirmamak icin acele olarak mescidi nebeviye dondum. Namazdan sonra  otele yemek yemek icin donduk. Yemekten hemen sonra  tekrar mescidi nebeviye donduk. Bahcesinde bir tur attik .mescidi nebevinin dogusunda kalan  Cennetul bakiiyi ziyaret ettik .

 

Aksam namazi ve yatsiyi kildiktan sonra yemek icin otele donduk yemekten sonra yattik.

Ucuncu gun:

Sabah namazi icin mescidi nebeviye geldik. Ezan okunana kadar kuran okuduk. Ilk dis ezan  namaza bir saat kala okunuyor, 50 dakika sonra ikinci ezan okunuyor on dakika sonra da sabah namazi kiliniyor.

Biz de sabah namazini kildik, Peygamber efendimizi selamladik ve otele kahvalti icin donduk. Kahvaltidan sonra odamiza  ciktik, bir saat uyuduk ve dun ayarlamis oldugum taksi soforu otelin onune saat 8 bucukta gelecegi icin hazirlanip asagiya indik. Sofor tam vaktinde geldi. Bu gun onemli bir gun olacak cunku yabancilara yasak olan sadece suudilerin gitmesine izin verilen bedir sehitligini ziyaret etmeyi deneyecegiz. Sansimiza ya  ziyaret gerceklesecek ya da  polisin bizi dondurdugu yerden geriye donecegiz. Bedir medinenin guneyy batisinda ve  175 kilometre uzakta. Her iki secenek te kabulumuz en azindan bedire gidene kadar veya polisin bizi cevirecegi yere kadar peygamber efendimizin takip etmis oldugu yolu ve hangi sartlarda  bu yolculougu yapmis oldugunu gormek imkanina kavusacagiz.

Soforumuzun ingilizcesi yok arapca yari turkce yari ingilizce konusmaya calisiyoruz ama nafile. Sofor medinenin hemen cikisinda bir benzincide durdu. Biraz sonra yaninda benzinci ile geri geldi benzinci yarim yamalak ingilizcesi ile soforumuzun sartlarini anlatmaya calisti. Soiforumuz  eger yolda polis durdurur da bizi geri cevirirse anlastigimiz paranin tamamini alirim diyordu.  Zaten bizim de bir itirazimiz yoktu. Tamam dedik merak etm,emesini soyledik . Biraz daha gittikten sonra sofor tatmin olmamis ki bir araba tamircisinde gene durdu bu sefer duzgun bir ingilizce ile tamirci soforun sartlarini bir kez daha tekrarladi ve biz bir kez daha sofore eger polis bizi geri cevirirse anlastigimjiz 300 suudi riyalini verecegimizi teyid ettik.

Yolumuz uzundu ve  1.5 saat gidis yarim saat ziyaret ve 1.5 saat donus olarak hesaplamistik yani ogle namazinda mescidi nebevide olacaktik. Yollar otoban ve cok guzel tahmin ettogimiz saate bedire ulastik. Bu arada hakikaten gorulmeye deger doga sartlarini uzerinde yurunemeyecek kadar keskin kayaliklari, kisim kisim  corak mevsimlerde yetisen agaclarin oldugu vahalari gorduk. Kayalardan olusmus bir dahin kosesini donduk ki sanki kayalardan hic bir sey kalmamis sadece kum var. Kumdan daglar var. Hic bir gecis alani olmadan kaya bitiyor kum basliyor.

Kumu gorunce  Bedire yaklastigimiz belli oldu zaten 10 dakika sonra da Bedir gorundu.  BUraya kadar sansimiz yaver gitmis hic bir polise rastlamamistik. Bedir sehrinin icine girdik ve yollarda kimse yoktu sanki bu sehirde bir canli yasamiyordu. Sehir  colun ortasinda yesil hurma bahceleri icine kurulmus fazla yokuslari olmayan duz bir arazi uzerinde kurulmus diyebiliriz.

Sehirin icine girdikten yarim kilometre sonra  Bedir sehitlerinin bulundugu yere geldik, Ruhlari icin fatiha okuduk biraz durduktan sonra donmek icin tekrar yola ciktik.

 

Yukarida keskin  kayalardan olusmus tepelereden biri.

 

Yukaridaki fotograf karesinde Keskin kayalardan hemen sonra baslayan kum tepesi

Yukarida Bedire giderken yol kenarlarinda gordugumuz vahalardan bir tanesi.

Yukarida Bedir sehitliginden bir gorunum.

 

 

1.5 saatlik yolculuktan sonra oglen namazindan once Mescidi mebeviye geldik. Ogle namazini kildiktan sonra mescidi nebevinin kuzey batisinda kurulmus olan sebil zemmzem yerini incelemeye basladim. Medine belediyesi her isteyene 10 litre ( 2 gallon) zemzemi sebil olarak dagitiyor. Bunun icin kuyruga girmek ve siranin gelmesini beklemek gerekiyor. Bu kuyrukta zemzem saticilari da oldugu icin  cok uzun sure beklemek gerekiyor. Zira zem saticilari muslugun basina gecince  onlarca bidon dolduruyorlar.

Orada  sirayi duzgun tutmakla gorevli askerler pek o kadar dikkatli degiller. Metal izgaralarin disindan seyrederken  orada sirayi kollamakla gorevli bir askerle sohbete basladik. Once  verilen suyun gercekten zem zem oldugunu ogrendim. Bana niye zem zem doldurmadigimi sordu ben de kuyrugun cok uzun oldugunu o kadar bekliyemiyecegimi soyledim. Bana sen Turksun Tayyibin memleketinden geldin sana da mi sira bekletecegiz git bidon al gel  ben seni buradan  iceri sokarium dedi. Ben olmaz Allah var kuyruktakilerin hakkini yemem dedim. Asker birak yahu o siradakiler  hepsi medineli su satmak icin o siraya giriyorlar sen bizim misafirimiz sin  hem de Turksun Bize seni bekletmek yakismaz Tayyibe ayip olur dediler. Ben gittim 20 litrelik bidon aldim. Beni hemen muslugun basina getirttiler ve bidonu doldurdum. Bu demektir ki Mekkede zem zem doldurme derdim de olmiyacak.

Butun bunlar olurken ikindi vakti geldi. Ikindiyi de kildiktan sonra ogle yemeginde hazir hamburger alip yedik. Sonra aksam ve yatsi icin tekrar mescidi nebeviye donduk ve yatsi namazindan sonra  aksam yemegimizi de alip otele donduk.  Sonra yattik.

 

 

 

 

Dorduncu gun

 

Sabah namazi icin her zaman oldugu gibi bir saat onceden Mescidi nebeviye gittik namaz vaktina kadar kuran okuduk. Namazi kildiktan sonra kahvalti ve dinlenmek icin otele donduk. Bir saat dinlendikten sonra umre sirketinin ayarlamis oldugu ozel taksi ile  medinede ziyaret yerlerini gezmeye basladik. Ilk once uhud sonra kibleteyn, hendek, kuba mescidi, Cuma mescidini ziyaret ettikten sonra ogle namazi icin mescidi nebeviye donduk. Yazidan da anlasilacagi gibi turlarla yapacaginiz ziyaretler cok kisitli oldugu icin istediginiz yerde  istediginiz gibi doya doya ziyaret yapamiyorsunuz.  Doya doya  ziyaret icin biraz cesaret ve kucucuk de olsa mescidi nebevi ve gideceginiz yerler hakkinda bilginiz olmasi yeterli.  Bu yaziyi okuyabildiginize gore internetiniz var demektir google earth ile medinenin havadan goruntusu ile bilgi sahibi olabilirsiniz. Aklinizda olmasi gereken  uhud, mescidi nebevinin kuzeyinde, kuba mescidi  guneyinde bulunmakta ve duz bir yol ile her ikisine de ulasilmakta. Bunu sunun icin yaziyorum eger hic bir vasita dahi bulamasaniz yuruyerek uhud tan da  kuba mescidinden de en fazla 45 dakikada geriye donebilirsiniz.

Ogle namazini kildiktan sonra Hurma hali`ne hurma almak icin ugradim. Her sene oldugu gibi konyali ali numara 30 dan iki box hurma aldim. Onceki deneyimlerimizden dolayi guvenimiz sonsuz biliyorum ki en uygun fiyata en kaliteli hurmayi ondan alacagim ve hic sorunsuz olarak  Turkiyeye kargo isini de ona birakacagim. Dedigim gibi de oldu  hurmayi Turkiyeye gonderme isini de konyali aliye havale ettikten sonra donuste Bilali habesi camiini de ziyaret ettik.

Ikindi namazina biraz daha zaman varken mescidi icabe yi de ziyaret ettik.

Melik Faysal caddesi'nde (Şariu's-sittın) Cennetü’I-¬baki"nin yaklaşık 385 m. kuzeyinde Mescid-i Ne¬bevi'ye 580 m. uzaklıktadır. Ensardan Beni

Muaviye b. Malik b. Avf toprağında bulunduğu için bu adla da anılır. 

 

     ResuI-i Ekrem ashabından bir grupla birlikte Beni Muaviye Mescidi'ne uğramış, iki rek'at namaz kılmış ve ardından uzunca bir süre dua ettikten sonra ora¬da bulunanlara şunları söylemiştir: "Rabbimden üçşey istedim. Bana ikisini verdi, birini vermedi. Rab¬bimden ümmetimi kıtlıkla helak etmemesini iste¬dim, onu bana verdi. Ondan ümmetimi suda boğa¬rak helak etmemesini diledim, onu da verdi. Fela¬ketlerini kendi aralarında vermemesini (tefrikaya düşmemelerini) diledim, bunu bana vermedi" (Müslim, "Fiten", 20). Resulullah'ın duasının Cenab-ı Hak tarafından kabulü dolayısıyla bu cami Mescid-i İcabe diye anılmıştır.
     Hicretin 9. (631) yılında Medine'ye gelen Necran heyeti ile Hz. Peygamber arasında hristiyanlık konu¬sunda tartışma meydana gelmiş, nazil olan ayet (Ali İmran 3/61) doğrultusunda Hz. Peygamber yanına Hz. Ali. Fatıma, Hasan ve Hüseyin'i alarak Necran heyetinin yanına gitmiş ve ilgili ayetleri okuyarak kendilerini Mescid-i İcabe'nin bulunduğu yerde mübaheleye (beddua) davet etmişti. Ancak Necran¬Iılar Hz. Muhammed'in peygamber olma ihtimalini göz önüne alarak buna cesaret edememişlerdi. Bu olay sebebiyle adı geçen cami Mescid-i Mübahe¬le diye de anılır.
     Hz. Peygamber zamanında mescid haline getirilen mekânlardan olan Mescid-i İcabe uzun süre üstü açık olarak hizmet vermişti. Burayı ziyaret edenler nafile namaz kıldıktan sonra Hz. Peygamber'in yap¬tığı duayı okumayı adet edinmişlerdi. II. Mahmud ve Sultan Abdülmecid zamanlarında imar gören Mescid-i İcabe 1997' de yeniden inşa edildi ve çevre¬sindeki sosyal tesislerle birlikte yaklaşık 1200 m2'lik bir alana ulaştı.

Ikindi namazi icin tam zamaninda mescidi nebeviye geldik. Namazdan hemen sonra babul selam kapisindan girerek peygamber efendimizi selamladik. Daha sonra yemek yemek icin otele geri donduk.

Daha sonra medine muzesine ( 7 nci kattaki ilk muzeye ) gittik. Bana gore her hacinin muhakkak gidip gormesi gereken bir muze.

Asagidaki resmi gorulen binanin 7 nci katinda 701 numarali oda muze olarak kullaniliyor.

 

Asagida medine muzesinde medineni n osmanli donemindeki yerlesim planinin maketi bulunmakta. Bu maket hacilarin kafasinda olusan bir cok sorunun cevabi mahiyetinde.

Asagidaki plana iyice bakildiginda bu gunku mescidi nebevinin  bahcesi ile birlikte sinirlarinin eski medine sehrinin tamami oldugunu goreceksiniz.

Makete baktiginiuzda sag tarafta bulunan bos alan peygamber efendimiz zamaninda medineli esnafa Pazar yeri olarak vakfedilmis bu gun ise mescidi nebevinin 300 metre kadar batisinda yol olarak hala daha bos bulunmaktadir.

Bazi haci  adaylari kucuk kucuk  mescidi nebevinin yanindaki mescidleri gorunce niye bu kadar yan yana  bu mescidler yapilmis ne gerek vardi diye konusmaktalar eger plana bakilirsa o mescidlerin her biri degisik bir mahalle olarak gorunuyor.mescidi nebevi ise cok kucuk bir alan kaplamakta ve bu gunku Hz ebubekir camiine 5-6 sokak uzakta bulunmakta.

Sag alt kosede olan hurma bahcesi ise gunumuzde aynen durmakta bilindigi gibi Hz ebubekire halifelik bu bahcede verilmisti.  Eger 17 nolu kapidan cikilirsa hemen sol tarafinizda  gorebilirsiniz her sabah saat 10 ile 12arasinda bahcede bakim yapildigindan sizzler de ziyaret edebilirsiniz.

Yukaridaki fotografta bahceden bir kare gorulmekte.

7 nci kattaki  muzeyi ziyaretten sonra hemen ayni binanin bodrum katinda acilmis olan yeni muzeyi de ziyaret ettik. Burada da bir cok maketler bulunmakta sinevizyon gosterileri yapilmakta. Medine tarihi hakkinda gerekli bircok bilgiyi burada bulmak mumkun.

Mescidi nebevinin peygamber efendimiz zamanindaki hali. Peygamber efendim,izin evi de mescidi nebevinin hemen yaninda.

 

Muze ziyaretlerinden sonra aksam namazi icin mescidi nebeviye donduk . yatsi namazini da kildiktan sonra Otele yemek yemek ve yaip dinlenmek icin donduk.

Besinci gun,

Sabah namazini kildiktan sonra otele donduk kahvaltidan sonra Uhud `a gitmek icin taksi cagirdim, Hep beraber uhud`a gittik ilk once sehitligi ziyaret ettik , okcu tepesine ciktik daha sonra Peygamber efendimizin uhud savasinda sigindigi magaraya gittik. Daha once ziyaret edemedigimiz magaranin icine kadar girdik. Magaranin ici sanki esans dokulmus gibi misler gibi kokuyordu. Allah tarafindan dag yarilirken peygamber efendimiziin oturacagi sekilde yer bile olusturmus.

 

Magaranin ici

 

 

Magaradan uhud`un gorunusu.

Magaranin distan gorumnusu.

Magara ziyaretinden sonra yedi mescitleri ve  kibleteyni de ziyaret ettikten sonra oglen namazi icin tekrardan mescidi munevvereye donduk.

Kibleteyn

 Ogle namazindan sonra ogle yemegi icin Istanbul restaurant gittik  yemek yiyip  mescide donene kadar  ikindi namazi oldu. Namazdan sonra Mescidi munevverenin kuzey bahcesinde  etrafi seyrederken belediyenin zemzem servisini gordum. Herkeze iki gallon tahminen 10 litre zemzem alma hakki veriliyor.

Sira cok oldugu icin orada zemzem doolduranlari seyrederken Sirayi control eden asker gomlegimin uzerindeki Turk bayragini gorunce yanima geldi . Sen niye zemzem doldurmuyorsun dedi , Ben de sira cok bana gelene kadar aksam namazi gecer dedim. Bana sen Turksun , tayyip, Abdullah gul biz onlari cok seviyoruz butun Turkler bizim misafirimiz biz size siraya sokmayiz sen git bir bidon getir ben sana doldururum dedi.  Ben Olmaz Allah var sira hakkini yemem desem de o siradakiler medineli  bu isin ticaretini yapiyorlar bak hepsi cooluk cocuk burada dolduruyor kosede satiyor bunlar sen merak etme kimsenin hakkini yemezsin dedi . Ben de 20 litrelik bir bidon satin aldim ve asker benim icin Zem Zemi dooldurdu. Otele gotutrup  mescide gelene kadar aksamm ezani da oldu . Namazi kildiktan sonra yatsi ezanina kadar  mescidde beklediim yatsiyi da kildiktan sonra kentacky  alip otele donduk yemek yedik ben yattim  hanim ve annem alisverise ciktilar. Iki saat  kadar sonra donduler.

Altinci gun,

Sabah namazindan sonra otelde kahvalti yaptik, odamisda dinlendik. Kadinlar icin ravzayi mutahhara yi ziyaret etmek icin kadinlar mescide gitti ben de  hurma haline  hurma almak icin gittim. Hurmaci ali orada yoktu  yaninda calisan  da normal hurma fiyati verince ogleden sonra gelmek uzere bilali habesi camisine gittim,

Bilal`i Habesi camii

 donus yolunda hazreti osman camisini ziyaret ettim

Hz.Osman Camii

 

Hazreti omer camisi insaatini seyrettim

Hz. Omer Camii Etrafindaki insaat.

sonra ogle namazi icin mescidi nebbeviye geldim.

Ogle namazindan sonra tekrar hurma haline ugradim  hurmaci konyali ali ile gorustum, uygun fiyata anlastik 150 riyal de nakliye odedim. Turkiyeye  teslim edecek. Daha onceki senelerden tecrubemden 10 gun icinde  Turkiyede istedigim yerde olacagindan eminim.

Ikindi namazini da kildiktan sonra alisveris icin Bin Dawood un oldugu carsida gezindim. Hediyelik  posu aldim sonra hanimlar inci baktilar  her zaman oldugu gibi gene Konyali Semsiye ugradik. Baska yere bakmaya gerek bile yok cunku en uygun  fiyata gumus ve inci kaliteli olarak oradan aliniyor. Daha onceki tecrubelerimiz bizi yaniltmadi. Aksam ve yatsi namazini kildiktan sonra yemek yedik  ve otele donduk.

Yedinci Gun,

Sabah namazini ravza i mutahharada  kildiktan sonra bu gun son gun oldugu icin mescitte  kalmaya karar verdim ogle namazini da kildiktan sonra  Umre Turunu ayarliyan sirketin jeep`i le mekkeye dogru yola ciktik.

Mikat sinirinda mikat camiinde ihram namazini kilip niyet ettik ve yola ciktik. Ikindi namazini yolda konaklama yerinde kildik. Karnimizi doyurduktan sonra

 tekrar yola ciktik Yolda yiyecek bekliyen maymunlari da doyurduktan sonra Mekkeye ulastik.

Otele  yerlestikten sonra aksam namazi icin kabeye geldik aksam namazini kildiktan sonra umrenin tavafini ve say`ini yaptik . Otele donduk. otelde odamiz ile ilgili olan problem icin tur sirketini aradim. Odamizi degistirdiler. Bekledigimiz gibi olmasa da birinci  odadan daha iyi idi.

Yatsi namazini da kabede kildiktan sonra  Burger kingde yemek yedik. Otele donduk ve yattik.

Sekizinci gun,

Sabah namazi kabeye geldik, otel ile Kabe arasi 500 metre fazla uzak degil Otelimiz tam kralin sarayinin  karsisinda. Namazdan sonra otele kahvalti icin donduk. Gernelde  misirlilarin kaldigi bir otel oldugu icin kahvalti kulturu misir mutfagindan hazirlanmisti. Sofrada catal, bicak, kasik falan yoktu.  Otel mutfak sefini cagirdim ve  bizim masamiza bundan sonra catal, bicak istedigiimi soyledim.

 

Hotel saraya `nin lobisi

 

Aslinda bu sene Mekkedeki otelimizden pek memnun kalmadigimizi da soyliyebilirim. Otelin salomnunda erkekler  sere serpe  koltuklarin uzerinde yatiyor ve uyuyorlar kimse mudahale etmiyor. Gene hotelim manejeri ile tartistik ve  otelde  umuma mahsus yerede kimsenin yatamiyacagini aile ile gelenlerin lobide oturacagini soyledim ve lobide yatanlarin odalarina gidip yatmalarini soyledim.

Ogle namazini da kabede kildiktan sonra geldigiimde lobide yatanlarin hepsi  odalarina gitmislerdi. Biraz dinlendikten sonra tavaf yapmak icin tekrar kabeye geldik. Tavaf yaptik sonra ikindi namazini kildik. Oglen yemegi iciin  arab kofte aldik  ve onu yedik. Aksan namazi ve yatsi namazindan sonra  aksam yemegini kentaky yiyerek yerine getirdik . Yemekten sonra bir tavaf daha yaptik ve otele donduk.

 

Dokuzuncu gun,

Sabah namazindan sonra otele donduk kahvalti yaptik daha sonra Tur sirketinin gonderdigi jeep ile  ziyaret yerlerini gezdik.

Yukarida Hira magarasi,

sevr magarasi,

Arafat,

Asagida Seytan taslama yerleri icin yapilan yeni yol insaati mina, 

Yukarida cennetul muella,

cin mescidini gezdikten sonra ogle namazi icin kabeye donduk. Ogle namazini kildiktan sonra umreye niyet icin Hz. Ayse mescidine gittik. Taksi gidis donus 40 riyal aliyor. Isterseniz  dolmuslarla  2 riyala gidip  2 riyala da donebilirsiniz.

Mescitte umreye niyet edip ihrama girdikten sonra kabeye donduk. Ikindi namazindan sonra tavaf ve say yaptik. Aksam namazindan sonra Kentucky yedik ve yatsi namazini kilip otele donduk.

Onuncu gun,

Sabah namazini kildik , Otele kahvalti icin donduk kahvaltidan sonra annem rahatsiz oldugu icin otelde kaldi. Biz tekrar kabeye donduk tavaf yaptik otele giderken ucretsiz olarak verilen yuruyen araba sandalye alip otele gittik. Annemi yuruyen sandalye ile kabeye getirdik ogle namazindan sonra annem daha fazla rahatsizlandigi icin hemen zemzem tower in altindaki saglik ocagina gittik. Orada tansiyonunun cok yuksek oldugu ve hastahaneye gitmesi gerektigi soylendi.

Hemen taksi ile kral fahd hastahanesine gittik. Hastahanede haremlik ve selamlik oldugu icin beni iceri almadilar. Ogrendigime gore  tansiyonunu dusurmek icin once dil alti hapi ,dusmeyince igne yapmislar. Iki saat sonra Annemi  taburcu ettiler ve tansiyon haplarina devam etmesini soylediler.

Tansiyonu dusunce  annem kendisine gelmis ve ikindi namazini kabede kildiktan sonra ogle yemegini arab kofte yiyerek gecistirdik. Aksam namazindan sonra annemi otele biraktik bize siz yatsi icin gidim ben otelde kilarim iyi degilim dedi. Birakmak istemedik ama israr edince yatsi namazi icin  kabeye gittik ve namazdan sonra aksam yemegi icin burger king alip otele donduk.

Onbirinci gun,

Sabah namazindan sonra umreye niyet etmek icin avrupa ve Turkiyeden gelenlerin ihrama girip umre icin niyet ettikleri 250  kilometre uzaktaki chufe  deki mikat camisine gittik  niyet edip gi donduk ogle namazina yetistik. Namaz kildiktan sonra ogle yemegini yedik . Annemi de alip kabeye geldik. Ikindi ve aksam namazindan sonra kentacky aldik kralin sarayinin onundeki  koprunun basinda oturup yerken  Londradan  gelen gurubu gorduk.  Onlarla sohbet ettik . Aksam otellerine gidip onlari gorecegimizi soyledik.

Bu arada yatsi namazi oldu . Namazi kildiktan sonra annemi otele biraktik ve biz Londra gurubunun kaldigi otele gittik yarin  medine ye yolcu olacaklarmis onlara hayirli yolculuklar diledik ve otele donduk. Bu arada avrupaya ucak ulasiminin durdugunu soylediler yanardag mi patlamis ne... pek fazla ilgilenmedim yanardag izlandada patlamis biz Londraya gidecegiz bize bir sey olmaz dedim.

Onikinci gun,

Sabah namazini kildik ve kahvalti icin otele donduk kahvaltidan sonra tekrar kabeye tavaf icin donduk. Tavaftan sonra ogle namazini kildik , Zemzem towerin ara sokagindan sish kebab aldik yedik , kabenin etrafinda gezdik zemzem doldurduk ikindi namazini kildiktan sonra bir kez daha tavaf yaptik. Aksam ve yatsi namazini kildiktan sonra  burger king alip yedik otele donduk.

Onucuncu gun,

Sabah namazini kildik ve kahvalti icin otele donduk kahvaltidan sonra tekrar kabeye tavaf icin donduk. Tavaftan sonra ogle namazini kildik , Zemzem towerin ara sokagindan sish kebab aldik yedik , kabenin etrafinda gezdik zemzem doldurduk ikindi namazini kildiktan sonra bir kez daha tavaf yaptik. Aksam ve yatsi namazini kildiktan sonra  burger king alip yedik otele donduk.

Ondorduncu gun,

Sabah namazini kildik kahvalti icin otele donduk kahvaltidan sonra son bir kez daha tavaf icin kabeye geldik tavaf yaptikyan sonra otele donduk yemek yedik  ikindi namazindan sonra  donus icin yolculuga basliyacagiz. Ikindi namazini kildik ve tur sirketinin yolladigi taksi ile  Cidde hava alanina dogru yola ciktik. Hava alaninda bizi buyuk bir supriz bekliyordu.

BMI ( Ucak sirketimiz ) Hava alanlarinin kapali oldugunu ve  ucamiyacagimizi soyledi. 3 gundur ucus yapiulamiyormus. Yanardag yuzunden avrupa hava sahasi ucaklara kapatilmis.

Hava alani tam curcuma  ve mahser gibi gidemeyenler ne yapacagini sasirmislar nereye gideceklerini bilmeden kosusturuyorlardi. Otellerde yer aradik  yer yok, 3 star, 4 star, 5 star otellere baktik hepsi dolu.  Care yok hava alanindaki mescitte yatacagiz.

Hani ne zaman donecegimizi bilsek mesele degil , Londradan sirketi arattim en erken 11 gun sonraki ucaga gun veriyor. Ciddede is ehava alanindaki sirket yetkilisinin umurunda bile degil neyapacagimiz.  Konusmamizi cep telefonuna kaydettigimi soyleyip dinletince bana  istedigin ucakta istedigin sinifta bilet bul biz odeyecegiz dedi.

Hemen Turk hava yollarina gittim, Ankaradan hatiri sayilir arkadaslarimiz sayesinde istanbula o aksamki ucakta yer bulundu. Ve hemen BMI dan ucak transfer biletini  donusu acik olarak aldim.

Sans bizden yana idi. Hava alaninda rezil olmadan istanbula bir iki saat gecikme ile geldik. Aslinda ben Londraya gidip 5 mayista Istanbula gelmeyi dusunuyordum. Inplant icin discide randevum vardi. Madem erken geldik dedik ve discide inplant yapildi. Alt ceneye 8 tane inplant yerlestirildi ve gecici disler takildi. Temmuzda yaz tatilinde esas disler takilacak.

Madem geldik 3 gun de memleketimiz Abanada kalalim dedik Zaten hava alanlari daha acilmadi. 3 Gun  Abanada kalip Istanbula donduk ve ertesi gun Londraya donduk.

Bu seneki Umre ibadetimizi  gecen sene bizi umreye goturen  dome tour ile yapmaya karar verdik. Aslinda bu karari vermekte isabet ettigimizi  de kisa zamanda anladik. Suudi Arabistan elciligi ingilterede oturum izni olmayan yabanci pasaportlara  umre vizesi vermiyor geri ceviriyormus. Biz bu sene gene Turk pasaportu olan annemi de beraberimizde umreye goturmeye karar vermistik. Ilk denemede Suudi Arabistan elciligi annemin pasaportunu  vize vermeden geri cevirdi.  Dome tour yoneticisi Abdel Rahman bey kisisel gayreti ile  Suudi Arabistan elcisi ile goruserek annem icin ozel umre vizesini almayi basardi.

Vize islemleri tamam olunca 14 gunluk umre icin geri sayim baslamis oldu. Dolayisi ile  4 nisan 2010 tarihinde BMI  ucak sirketi ile heatrow hava alanindan  riyad uzerinden cidde yolculugumuza basladik. Ilk once Riyad hava alanina indik bizler ucaktan inmeden bir saat sonra Cidde icin tekrar havalandik. Gece  saat 22:30 da 12 saat yolculuktan sonra Cidde hava alanina inmis olduk . Pasaport islemlerimiz  gecen seneye oranla daha cabuk ve duzenli bir sekilde yapildi. Cidde hava limaninda iyi yonde gozle gorulur bir degisiklik var. Bir duzen intizam  gelmis. 

Pasaportlarimiz  suudi arabistanda bizie umre hizmetini  saglayacak  sirket tarafindan alindiktan sonra ozel bir taksi ile 350 kilometrelik bir yolculuktan sonra medineye sabaha karsi 02:20 de ulastik. Yolda  suudi arabistanin yagmurunu da gormus olduk. Her bir damla uzum tanesi buyuklugunde dusuyor ve silecekler  yagmur damlalarini silmeye yetismiyordu. Medineye gelene kadar devam etti. Bu arada Medineyi o kadar ogrenmisiz ki otelimizin yerini taksi soforune biz tarif ettik .

Otelimize yerlestikten sonra hemen Mescidi nebveviye peygamber efendimizi selamlamaya gittik. Sabah namazini da kildiktan sonra  otelimize geri donduk. Otelimiz Mescidi nebeviye kuzey bati kosesinde 150 metre mesafede guzel yeni yapilmis bir oteldi. Kahvaltimizi yaptik ve dinlenmek ve biraz uyuyabilmek icin odamiza ciktik.  

 

Oglen namaz vaktine kadar dinlendikten sonra namaz icin Mescidi nebeviye geldik. Daha bahcesine girerken gecen seneye oranla  cok buyuk degisikliklerin oldugunu gorduk. Gecen sene insaat halindeki  mescidi nebevinin bati tarafi bitirilmis yeni semsiyeler takilmis  yani anliyacaginiz neredeyse mescidi nebevinin  butun bahcesi semsiyelerle kaplanmis vaziyette idi.  Sadece  kuzey dogu tarafinda  cok ufak bir bolum  semsiyesiz kalmis fakat insaati devam etmekte idi . sanirim hac donemine kadar rahatlikla yetistirilir butun hacilar  namazlarini  golgede kilma sansina sahip olurlar.

 

Yukarida gormus oldugunuz fotograf mescidi nebevinin kuzey bahcesi  25 nolu kapinin bulundugu taraf. 2006 senesinde hac icin geldigimizde  10 kadar semsiye sadece mescidi nebevinin guneyinde vardi.  Bu semsiyeler hacilarin gunesten korunmalarini saglamakla birlikte  uzulerek soyliyeyim ki  hacilarin  mescidi nebeviyi gormelerini  hatta  resim cekmelerini enhellemekte mescidi nebevinin o muhtesem  minare ve kubbeleri hep bir arada gorunmesini imkansiz kilmaktadir. Bir baska uzucu haber ise  Mescidi nebevinin bahce duvarlari disinda mescidi nebeviden daha yuksek binalar yapildigi icin  meccidin  uzaktan fotograflanmasi da mumkun olmiyacaktir. Sadece  Cennetul Baki tarafindan  fotograf almak mumkun olacaktir. o da semsiyelerin musade ettigi olcude .

Asagidaki foitografi almak bu goruntuyu  gozle bile gormek ise bundan sonra hic bir zaman mumkun olmiyacak.

 

 

Asagida gordugunuz  peygamberimizin altinda yattigi  Osmanli tarafindan yapilmis  yesil kubbe ve minare bile kisitli olarak fotograflanacaktir.  Osmanlinin yapmis oldugu bu minare hakkinda soylemis  anlatilmis hikayeler vardir. Dogruluk derecesinin  ne kadar oldugunu bilmesem de size anlatmak isterim.Ecdadimis bu minareyi yaparken  herhangi bir felaket olur da yikilirsa  peygamber efendimizin kabrinin ustune ( yesil kubbenin ) yikilmamasi icin kubbe tarafinin ters istikametine hafif bir sekilde egik insaa etmislerdir. Ecdadimiz  medineye tren rayi doserken peygamber efendimizin  ruhunun dahi olsa rahatsiz olmamasi icin  medine icinden gecen bolumune  raylarin altina kaucuk doseyecek kadar saygiliydi. Bu kadar ince dusunmustu.  Bu gun ise  insaatlardan insanlarin kulaklari sagir edercesine cikan seste peygamberimize sayginin eseri kalmamis durumda.

Peygamberimizin kabrinin uzerindeki yesil kubbe.

 

Osmanlinin yapmis oldugu Yesil kubbeli minare

Bu kadar izahattan sonra biz gelelim gene anilarimiza. Muhakkak ki mescidi nebevinin icine girer giremez her hacinin yaptigi gibi  zem zem bidonlarindan  doya doya zem zem icmek ilk isimiz oldu

 

 

Yukaridaki resimde  zem zem icen hacilar Asagida ise  mescidi nebevinin her tarafinda yerlestirilmis zem zem bidonlari gorunmekte.

 

 

 

Her zaman oldugu gibi hasta olmamak icin  mescidin kolonlarindan uzak bir yere oturup ezani bekledik. Daha once de yazdigim gibi mescidi nebevi kolonlarin dibindeki mazgallardan sogutulmakta eger terli iseniz ve o koilonlara yaslaniyorsaniz  soguk alginligina yakalanmaniz an meselesi olabilir. Asagida havalandirma mazgallarinin  fotografini gormektesiniz.

Ogle namazini kildiktan sonra mescidi nebevinin etrafinda dolasip ikindi namazina kadar gecen seneden bu  seneye neler degistigini gozlememek icin  dolastim. Daha once de belirttigim gibi calismalar son hizi ile devam etmekte  cennetul baki tarafinda cok az bir alan insaat halinde  genellikle bitirilmis durumda.

Semsiye direginin betona baglama ayagi

Semsiye diregi  yerine takilmadan once

 

Semsiye diregi yerine takilmis vaziyette

 

 

 

Yukarida asama asama bir semsiyenin takilisini gordunuz.

 

Biz bu fotograflari cekerken ikindi vakti girdi  ezan okunmadan 15 dakika once  kadinlarin ravzayi mutahharayi ziyareti icin konulan perdelerin yanina geldik. Her zaman oldugu gibi ezana on dakika kala perdeleri kaldirdilar ve biz kendimizi ravzai mutahharanin icinde bulduk. Bu ravzayi mutahharada namaz kilmanin en kolay yolu oldugunu gecen sene yazmistim.

 

Ravza, bahçe ve cennet anlamlarına gelir. Ravza-i Mutahhara geniş anlamıyla, âlemlerin Efendisi Hz. Muhammed (s.a.s)'in medfün bulunduğu yer ve Mescid-i Nebi demek ise de, özel manasıyla Mescid-i Nebi'nin içinde Hz. Peygamber (s.a.s)'in kabr-i saadetleriyle minber-i şerif arasında kalan kısım demektir. Bu yer 10 m. genişliğinde ve 20 m. uzunluğunda 200 m2 lik bir sahadır. Bu alanın fazileti ile ilgili olarak Allah Resulu şöyle buyurur: "Evimle minberim arası, Cennet bahçelerinden bir bahçedir"

 

Tahiyettül-mescidden sonra, bu saadete erişmesi sebebiyle iki rekât da "şükür namazı" kılar ve istediği duaları yapar. Sonra da tevâzu ve âdâbına uygun olarak Hz. Muhammed (s.a.s)'in kabr-i saadetine yaklaşıp başı hizasında durarak, Resulullah'ın kendisini gördüğünü ve sözlerini duyduğunu düşünerek selâm verip dua okur.

 

 

 

Ravza-i Mutahhara adı verilen alan içinde "Ebu Lübâbe" ve "Hannâne" adında direkler vardır. Bu direklerin neye işaret olduğunu şöyle anlatmak mümkündür: Ebu Lübâbe, Ensardan ve Evs kabilesindendir. Kureyzaoğulları savaşında, düşmana, teslim olmaları halinde kendilerine verilecek cezanın ölüm olacağını işaret etmiş olduğundan kendisini, suçluluk psikolojisi içinde Mescid-i Nebî'de bir sütuna bağlattı. Tövbesi kabul edilip Hz. Peygamber (s.a.s) tarafından çözülmedikçe bağını hiç kimseye çözdürmeyeceğine ve bir şey yiyip içmeyeceğine yemin etmişti. Yedi gün bağlı kaldıktan sonra tövbesi kabul edilmiş ve bağını Resulullah (s.a.s) çözmüştür. Ebu Lübâbe'nin kendisini bağlattığı direğin yerindeki sütuna hâlen "Üstüvâne-i Ebu Lübâbe" denilmektedir.

Üstüvâne-i Hannâne, Mescid-i Nebi'de minber yapılmadan önce Hz. Peygamber (s.a.s)'in dayanarak hutbe okuduğu hurma kütüğüdür. Daha sonra minber yapılıp Resul-u Ekrem oradan ayrılınca ve hutbeyi minberde okumaya başlayınca bu hurma kütüğü ağlar gibi ses çıkardı. Hz. Peygamber minberden inip mübarek eli ile onu mesh ettikten sonra sesi kesilmişti. Bu kütüğün bulunduğu yerdeki sütuna "Üstüvâne-i Hannâne" (Ağlayan sütün) adı verilmekted

 

 

 

Yukarida ravzai mutahharadan bazi resimler

 

Ikindi namazini kildiktan sonar babul selam kapisindan girerek peygamber efensimizi selamladik ve mescidi nebeviden  oglen yemegi icin ayrildik. Taiba alisveris merkezi icindeki  Kentucky  den  yemeklerimizi alip  kapali  aile icin yapilmis olan  birinci kattaki yerinde yedik.  Eger Kentucky yiyecekseniz giris katinda uzun kuyruklar olusmakta birinci katta ise nispeten daha az kuyruk oldugundan sira daha  cabuk gelmekte..

Biraz da alisveris merkezini gezdikten sonar aksam namazi icin tekrar mescidi nebeviye donduk. Medinenin  ekvatora yakinligi sebebi ile yaz ile kis arasinda namaz saatleri acisindan Turkiyedeki gibi buyuk farklar yok. Bu sebeble aksam  ile yatsiyio kildiktan sonra  aksam yemegi icin otele donduk  ve gunun yorgunlugu icinde  yemekten sonra yattik.

Ikinci gun:

Sabah namazindan sonra kahvalti icin otele donduk.  Kahvalti yaptik ve odamizda  bir saat dinlendik.  Otelin onundan bir taksiye binerek uhut  hz. Hamza sehitliginiu ziyarete gittik taksi ucretleri degismemis ., gecen sene de yazdigim gibi 20 suudi riyaline uhuda gidebiliyorsunuz. Bu ucret normal taksi ucretleri  eger kamyonet tipi icinde yolcu tasiyan korsan  taksiler bulursaniz  ucret hala daha 10 suudi riyali.

 

 

Asagida Uhud Hz Hamza sehitliginin okcular tepesinden cekilmis bir resmini goruyorsunuz.

Hz hamza sehitligi onunde  sehitlerin ruhuna fatiha okuyan hanimlar.

RESULULLAH (S.A.S) UHUD SEHIDLERI HAKKINDA SÖYLE BUYURMUSTUR:

"Uhud harbinde kardesleriniz sehit olunca Allah Teâlâ onlarin ruhlarini bir takim yesil kuslarin içlerine koymustur. Bunlar Cennet irmaklarina gelirler, içerler ve Cennet meyvelerinden yerler. Sonra bu kuslar, arsin gölgesinde asili bulunan altin kandillere konup tünerler. Sehid ruhlari artik böyle mesut bir hayata erisince; bizim cennetteki bu halimizi dünyadaki kardeslerimize kim bildirir ki, onlar da bilsinler de cihatdan çekinmesinler demislerdi" (Tecrîd,186 vd; 0bn Sa'd, II; 148).

Uhud ziyaretinden sonra  donus yolu uzeride  kibleteyn camiini ziyaret ettik.

Asagida Kibleteyn  camiisiniun  fotografi gorulmekte.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hicretten önce Allah’ü Teâla’nın emriyle namazlarını Kudüs’deki Beytü-l Makdis’e yönelerek kılıyorlardı.

Mekke’de iken Rükn-ü Yemani  ile Hacer’ül Esved arasında duruyor, bu cihetten yönelince hem Kâbe’ye, hem de Mescid-i Aksa’ya yönelmiş oluyordu.   

Medine’ye hicret edince iki kıbleyi birleştirmesi mümkün olmadı. Kabe’ye yönelse Mescid-i Aksa arkasında kalacak, Mescid-i Aksa’ya yönelince de Kabe’ye sırtını dönecekti.

Efendimiz namazlarını Mescid-i Aksa’ya yönelerek kıldı. Yahudiler de: “Muhammed ve ashabı, biz gösterinceye kadar kıblenin neresi olduğunu bile bilmiyorlardı.” diyerek Müslümanlarla alay ediyorlardı.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de Kabe’ye yönelerek namaz kılmayı arzu ediyor, kıblenin değişmesi için vahyin gelmesini bekliyordu. Bir gün Cebrail (a.s)’e “Rabbimin, yüzümü Yahudilerin kıblesinden Kabe’ye çevirmesini arzu ediyorum!” demiş, namaza duracakları zaman başını semaya doğru kaldırmaya başlamışlardı.

Hicretin 17. ayında Şabanın 15. günü Peygamberimiz, Seleme oğulları Mescidin de ashabı ile beraber öğle namazı kılıyorlardı; dört rek’atlık namazın iki rek’atını kılmışlardı ki kıblenin Mescid’i Haram’a doğru çevrildiğini bildiren Ayet’i Kerime nazil oldu.

“(Ya Muhammed!) yüzünü (Allah’ın emrini bekleyerek) göğe doğru çevirip durduğunu görüyoruz. Artık seni memnun olacağın bir kıbleye döndürüyoruz. (bundan böyle namazda) yüzünü Mescid’i Haram’a (Kâbe’ye) doğru çevir.

(Ey müminler!) siz de nerede bulunursanız (namazda) yüzünüzü Oraya doğru çevirin).Bunun üzerine Peygamberimiz ve cemaat hemen Kudüs’ten Kabe istikametine yöneldiler. Saflardaki erkekler arkalarındaki kadınların yerine, kadınlarda erkeklerin yerine geçerek namazın kalan iki rek’atını Kabe’ye dönerek tamamladılar.

Bir namazda iki kıbleye de yönelinerek namaz kılındığı için bu mescide “Mescid-i Kıbleteyn” yani “iki kıbleli mescid” denilmiştir.

Kibleteyn camisini ziyaretten ve iki rekat  ziyaret namazi kildiktan sonra gene mescidi nebeviye donerken yolumuz uzerinde  hendek savasinin oldugu yeri ve 7 mescidi de ziyaret ettik.

 

 

Kibleteyn ile hendek arasinda yol uzerinde insane yapimi selaleler.

Eger  ziyaretleri kafile ile yapiyorsaniz sizlere  7 mescidin hepsini ziyaret edecek kadar zaman vermiyeceklerdir. Eger mumkunse daha sonra ozel olarak arkasi  acik kamyonet tipi  taksilere 50 suudi riyali vererek buralari yani uhudu, kibleteyni, hendegi ozel olarak ziyaret edebilirsiniz.  Toplam 3 saat size rahat rahat yeter. Ve bu uc saat bekleme de dahil olmak uzere ucretin icinde.  Size bir taksi soforu numarasi verebilirim  adi suleyman tel no: 0555568812.

 

 

 

Selmani farisi mescidi

 

 

Fetih mescidi Peygamber efendimizin hendek savasini gozleyip control ettigi  ve namazlarini kildigi yer.

Hz Omer mescidi.

Bu arada sizlere gezilen yerlerin onemi acisindan bazi kisa ve oz hatirlatmalarin  yararimiza olacagini dusunuyorum.

Hendek savaşı hicretin 5. yılı vuku bulmuştur. Bedir ve Uhudda ağır kayıplar veren Mekkeliler intikam amacıyla civar kabileleri ve Yahudileri de yanlarına alarak 10.000 kişilik bir orduyla Medine’yi muhasara etmişlerdi. Efendimiz ise ashabıyla istişare ederek, Selman-ı Farisinin teklifi üzerine müşrikler Medine’ye gelmeden şehrin etrafına hendekler kazmışlardı. Hendeğin uzunluğu 3 km civarında idi. Genişliği ve derinliği yaklaşık 6 -7 m idi. Allah rasulu (s.a.v.) her on kişiye 20 m.lik bir alan vermiş ve hendek kısa sürede kazılarak tamamlanmıştı. 

20 günlük bir muhasaradan sonra kazılan hendek karşısında ellerinden bir şey gelmeyen Mekkelilerin çadırları,araç ve gereçleri şiddetli bir rüzgarla darmadağın olmuş, kalplerine büyük bir korku girmiş ve bir sürü ganimeti geride bırakarak Mekke’ye dönmek zorunda kalmışlardı. 

Savaştaki komuta noktalarına Osmanlılar tarafından yedi adet küçük birer mescid yapılmıştı.Günümüzde bunlardan 4 ü mevcuddur. Bunların en ünlüsü Fetih Mescididir. Bu Mescidin inşa edildiği yerden Hz.Peygamber düşmanın hareketini gözetlerdi. Burada namaz kılar, Müslümanların muzaffer olmaları için Hak tealaya C.C. niyaz ederdi.

Vakit artik bayagi ilerledigi icin ogle namazi icin mescidi nebeviye geri donduk. Ogle namazindan sonra  daha onceki gelislerimde de ziyaret ettigim gibi medine muzesini ziyaret etmek icin mescidi nebevinin kuzey bati tarafinda 900 m uzakliktaki muzeye gittim. Muzenin sadece ikindi namazi ile aksam namazi arasinda acik oldugunu ogrendim ama bu arada  ikinci bir muzenin de  binanin bodrum katinda acilmis oldugunu ogrenmis oldum. Ikindi namazindan sonra tekrar gelmek icin mescidi nebeviye dondum.Namaza bayagi bir zaman oldugu icin  Mescidi nebevinin ghuney batisi  6 numarali kapidan cikarak  Hz. Ali camiini ziyaret ettim  

Mescid-i Nebevi’den 290 m uzaklıktadır. 1662'de Medine'yi ziyaret eden Ebu Salim el-Ayyaşı, Hz. Peygamber'in muhtelif yerlerde bayram namazı kıldırdığını bunlardan üç tanesinin meşhur olduğu¬nu kaydeder. Bunlardan birisi de Mescid-i Ebu Be¬kir'in hemen kuzeyinde, Hz. Osman evinde isyancı¬lar tarafından kuşatıldığında Hz. Ali'nin Medine musallasında bayram namazını kıldırdığı yerdir. ilk defa Ömer b. Abdülaziz tarafından inşa edilen Mes¬cid-i Ali, 1990'da 882 m2'lik bir alan üzerine eski tar¬zına benzer bir şekilde yeniden inşa edilmiştir.

Hz ali camiinden bir gorunus. ( Ibadete kapalidir. )

Daha sonra Hz. Ebubekir mescidini ziyaret ettim. 2006 senesinde hac ibadetini yaparken yikilmak uzere olan  mescid restore edilmis  yeni haliyle  ismine yakisir bir hale getirilmis durumda.

Yukarida Yikilmak uzere olan hali (2006)

“Mescid-i Musalla'nın kuzeybatısındaki Amidiyye so¬kağının başındadır. Hz. Ebu Bekir halifeliği sırasın¬da burada bayram namazı kıldırdığı için bu adı al¬mıştır. Bu yerde Hz. Peygamber de bayram namazı kıldırmıştır. ilk defa Ömer b. Abdülaziz tarafından inşa edilen mescid, 1838'de Sultan II. Mahmud ta¬rafından yenilenmiştir. 1990'da tamirattan geçirilen ve 292 m2'lik bir alanı kaplayan mescid halen Os¬manlı mimari tarzını korumaktadır.”  

Daha sonra hemen yani basinda bulkunan gamame ( bulut mescidini de ziyaret ettim.)

 

İslâm'ın ilk asırlarında genellikle şehirlerin kenar kısımlarında toplu namazlar için musallâlar hazırlanır ve bayram, cuma namazları gibi toplu namazlar bu günkü gibi muhtelif camilerde değil, sadece namazgâh denilen bu musallâlarda kılınır, böylece bütün şehir halkının haftada bir defa bir araya gelmesi sağlanırdı. Nitekim Ebu Said El-Hudrî (r.a)'ın ifadesine göre: "Rasulullah (s.a.s), Ramazan ve Kurban bayramlarında musallâya çıkar ve ilk başladığı şey namaz olurdu. Namazdan sonra ayağa kalkarak sahabeye vaaz eder, onlara gerekli tavsiyelerde bulunur, gerekli emirleri verir, gaza için göndereceği varsa onları gönderir ve daha sonra musalladan evine geri dönerdi" (Buhârî İdeyn, 6).

Nafi' b. Ömer de der ki: "Rasulullah (s.a.s), bayram gününün sabahında musallâya gider ve beraberinde mızrağı da götürülürdü. Musallaya varınca mızrağı, kendisinin önünde dikilir ve ona doğru namaz kılardı. Rasulullah'ın o zamanki musallâsı bir düzlükten ibaretti ve önünde mihrap gibi herhangi bir şey yoktu" (İbn Mace, İkamet, 164).

İslâm hukukçuları bu hadisi şerifleri nazarı itibara alarak yağmur ve kar gibi bir özür olmadıkça bayram, cuma ve cenaze gibi toplu namazların şehir dışında bir musallâda kılınmasının sünnet olduğunu ve musallâda bayram namazı kılmanın camide kılmaktan daha faziletli olduğunu söylemişlerdir. Hanefi fukahası hep bu görüştedirler. Zira Rasulullah (s.a.s), bayram namazlarını hep Medine camiinin dışındaki musallâda kıldırmıştır.

Peygamber Efendimizin musallâsı, Medineli Münevverede, Mescid-i Nebevînin kapısından güney batı istikametine doğru 500 m uzaklığında bir yerde idi. Bu gün Mescidü'l-Gamâme denilen cami Peygamber Efendimizin musallâsında yapılmıştır. Medine ahalisi de Hicretin dokuzuncu yüzyılına kadar bayram namazlarını orada kılarlardı.

Peygamberimizin musallâsı olan Mescidü'l-Gamâme, Hicretin ikinci yüzyılında cami haline getirilmiştir. Hicretin dokuzuncu yüzyılına kadar bu cami musallâ olarak kullanılıyordu. Ancak, Mescid-i Nebevi genişletilince artık musallâya ihtiyaç kalmayıp cuma ve bayram namazları da burada kılınmaya başlandı.

Peygamberimiz (s.a.s)'in musallâsında inşa edilen Mescidü'l Gamame, Hicretin sekizinci yüzyılında Kılavun'un oğlu Sultan San tarafından tamir edildi. Dokuzuncu yüzyılda Mimar Emir Berdek tarafından, onüçüncü yüzyılda Osmanlı Sultanı Abdülmecid Han tarafından ve XIX. yüzyılda II. Abdülhamid Han tarafından yine tamirat gördü ve nihayet Hicri-1353 yılında, Suud hükümeti tarafından Osmanlı mimarisi üzerine tamiratı yapıldı

Yukaridaki fotograf karesinde on sagda gamame  arka solda Hz ebubekir ve en arkada Hz. Ali camii gorunmekte.

Daha sonra biraz daha yukarida olan Hz. Omer mescidini ziyaret ettim,

BU resim  belki de  Hz omer camiinin  aciktan gorulebir son resimnlerinden biri olacak.

 

 Asagidaki fotografta da gordugunuz gibi  hemen yani basina gokdelen dikmek icin kazi yapilmakta belki de gelecek sene Hz. Omer camii  Diger camiiler ( Buhari ve Hz Osman camii  )gibi  gokdelenlerin arasinda kaybolacak.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in bayram namazlarını kıldırdığı yerlerden biri de Hz. Ömer Mescidinin yeridir. Hz. Ömer (r.a.) hilafeti zamanında bayram namazlarını Efendimiz (s.a.v.)’e uymak amacıyla burada kıldırmıştır. Mescid-i Nebevi’den 455 m. uzaklıktadır. Osmanlı Sultanı II. Mahmud tarafından Hicri 1411 yılında tamir ettirilmiştir. Şu an ibadete kapalıdır.

Daha sonra Hamen yolun devaminda  Hz Osman camiini de ziyaret ettim.

Yukarida binalar arasinda kaybolmus Hz Osman mescidi gorulmekte.

Ikindiyi kacirmamak icin acele olarak mescidi nebeviye dondum. Namazdan sonra  otele yemek yemek icin donduk. Yemekten hemen sonra  tekrar mescidi nebeviye donduk. Bahcesinde bir tur attik .mescidi nebevinin dogusunda kalan  Cennetul bakiiyi ziyaret ettik .

 

Aksam namazi ve yatsiyi kildiktan sonra yemek icin otele donduk yemekten sonra yattik.

Ucuncu gun:

Sabah namazi icin mescidi nebeviye geldik. Ezan okunana kadar kuran okuduk. Ilk dis ezan  namaza bir saat kala okunuyor, 50 dakika sonra ikinci ezan okunuyor on dakika sonra da sabah namazi kiliniyor.

Biz de sabah namazini kildik, Peygamber efendimizi selamladik ve otele kahvalti icin donduk. Kahvaltidan sonra odamiza  ciktik, bir saat uyuduk ve dun ayarlamis oldugum taksi soforu otelin onune saat 8 bucukta gelecegi icin hazirlanip asagiya indik. Sofor tam vaktinde geldi. Bu gun onemli bir gun olacak cunku yabancilara yasak olan sadece suudilerin gitmesine izin verilen bedir sehitligini ziyaret etmeyi deneyecegiz. Sansimiza ya  ziyaret gerceklesecek ya da  polisin bizi dondurdugu yerden geriye donecegiz. Bedir medinenin guneyy batisinda ve  175 kilometre uzakta. Her iki secenek te kabulumuz en azindan bedire gidene kadar veya polisin bizi cevirecegi yere kadar peygamber efendimizin takip etmis oldugu yolu ve hangi sartlarda  bu yolculougu yapmis oldugunu gormek imkanina kavusacagiz.

Soforumuzun ingilizcesi yok arapca yari turkce yari ingilizce konusmaya calisiyoruz ama nafile. Sofor medinenin hemen cikisinda bir benzincide durdu. Biraz sonra yaninda benzinci ile geri geldi benzinci yarim yamalak ingilizcesi ile soforumuzun sartlarini anlatmaya calisti. Soiforumuz  eger yolda polis durdurur da bizi geri cevirirse anlastigimiz paranin tamamini alirim diyordu.  Zaten bizim de bir itirazimiz yoktu. Tamam dedik merak etm,emesini soyledik . Biraz daha gittikten sonra sofor tatmin olmamis ki bir araba tamircisinde gene durdu bu sefer duzgun bir ingilizce ile tamirci soforun sartlarini bir kez daha tekrarladi ve biz bir kez daha sofore eger polis bizi geri cevirirse anlastigimjiz 300 suudi riyalini verecegimizi teyid ettik.

Yolumuz uzundu ve  1.5 saat gidis yarim saat ziyaret ve 1.5 saat donus olarak hesaplamistik yani ogle namazinda mescidi nebevide olacaktik. Yollar otoban ve cok guzel tahmin ettogimiz saate bedire ulastik. Bu arada hakikaten gorulmeye deger doga sartlarini uzerinde yurunemeyecek kadar keskin kayaliklari, kisim kisim  corak mevsimlerde yetisen agaclarin oldugu vahalari gorduk. Kayalardan olusmus bir dahin kosesini donduk ki sanki kayalardan hic bir sey kalmamis sadece kum var. Kumdan daglar var. Hic bir gecis alani olmadan kaya bitiyor kum basliyor.

Kumu gorunce  Bedire yaklastigimiz belli oldu zaten 10 dakika sonra da Bedir gorundu.  BUraya kadar sansimiz yaver gitmis hic bir polise rastlamamistik. Bedir sehrinin icine girdik ve yollarda kimse yoktu sanki bu sehirde bir canli yasamiyordu. Sehir  colun ortasinda yesil hurma bahceleri icine kurulmus fazla yokuslari olmayan duz bir arazi uzerinde kurulmus diyebiliriz.

Sehirin icine girdikten yarim kilometre sonra  Bedir sehitlerinin bulundugu yere geldik, Ruhlari icin fatiha okuduk biraz durduktan sonra donmek icin tekrar yola ciktik.

 

Yukarida keskin  kayalardan olusmus tepelereden biri.

 

Yukaridaki fotograf karesinde Keskin kayalardan hemen sonra baslayan kum tepesi

Yukarida Bedire giderken yol kenarlarinda gordugumuz vahalardan bir tanesi.

Yukarida Bedir sehitliginden bir gorunum.

 

 

1.5 saatlik yolculuktan sonra oglen namazindan once Mescidi mebeviye geldik. Ogle namazini kildiktan sonra mescidi nebevinin kuzey batisinda kurulmus olan sebil zemmzem yerini incelemeye basladim. Medine belediyesi her isteyene 10 litre ( 2 gallon) zemzemi sebil olarak dagitiyor. Bunun icin kuyruga girmek ve siranin gelmesini beklemek gerekiyor. Bu kuyrukta zemzem saticilari da oldugu icin  cok uzun sure beklemek gerekiyor. Zira zem saticilari muslugun basina gecince  onlarca bidon dolduruyorlar.

Orada  sirayi duzgun tutmakla gorevli askerler pek o kadar dikkatli degiller. Metal izgaralarin disindan seyrederken  orada sirayi kollamakla gorevli bir askerle sohbete basladik. Once  verilen suyun gercekten zem zem oldugunu ogrendim. Bana niye zem zem doldurmadigimi sordu ben de kuyrugun cok uzun oldugunu o kadar bekliyemiyecegimi soyledim. Bana sen Turksun Tayyibin memleketinden geldin sana da mi sira bekletecegiz git bidon al gel  ben seni buradan  iceri sokarium dedi. Ben olmaz Allah var kuyruktakilerin hakkini yemem dedim. Asker birak yahu o siradakiler  hepsi medineli su satmak icin o siraya giriyorlar sen bizim misafirimiz sin  hem de Turksun Bize seni bekletmek yakismaz Tayyibe ayip olur dediler. Ben gittim 20 litrelik bidon aldim. Beni hemen muslugun basina getirttiler ve bidonu doldurdum. Bu demektir ki Mekkede zem zem doldurme derdim de olmiyacak.

Butun bunlar olurken ikindi vakti geldi. Ikindiyi de kildiktan sonra ogle yemeginde hazir hamburger alip yedik. Sonra aksam ve yatsi icin tekrar mescidi nebeviye donduk ve yatsi namazindan sonra  aksam yemegimizi de alip otele donduk.  Sonra yattik.

 

 

 

 

Dorduncu gun

 

Sabah namazi icin her zaman oldugu gibi bir saat onceden Mescidi nebeviye gittik namaz vaktina kadar kuran okuduk. Namazi kildiktan sonra kahvalti ve dinlenmek icin otele donduk. Bir saat dinlendikten sonra umre sirketinin ayarlamis oldugu ozel taksi ile  medinede ziyaret yerlerini gezmeye basladik. Ilk once uhud sonra kibleteyn, hendek, kuba mescidi, Cuma mescidini ziyaret ettikten sonra ogle namazi icin mescidi nebeviye donduk. Yazidan da anlasilacagi gibi turlarla yapacaginiz ziyaretler cok kisitli oldugu icin istediginiz yerde  istediginiz gibi doya doya ziyaret yapamiyorsunuz.  Doya doya  ziyaret icin biraz cesaret ve kucucuk de olsa mescidi nebevi ve gideceginiz yerler hakkinda bilginiz olmasi yeterli.  Bu yaziyi okuyabildiginize gore internetiniz var demektir google earth ile medinenin havadan goruntusu ile bilgi sahibi olabilirsiniz. Aklinizda olmasi gereken  uhud, mescidi nebevinin kuzeyinde, kuba mescidi  guneyinde bulunmakta ve duz bir yol ile her ikisine de ulasilmakta. Bunu sunun icin yaziyorum eger hic bir vasita dahi bulamasaniz yuruyerek uhud tan da  kuba mescidinden de en fazla 45 dakikada geriye donebilirsiniz.

Ogle namazini kildiktan sonra Hurma hali`ne hurma almak icin ugradim. Her sene oldugu gibi konyali ali numara 30 dan iki box hurma aldim. Onceki deneyimlerimizden dolayi guvenimiz sonsuz biliyorum ki en uygun fiyata en kaliteli hurmayi ondan alacagim ve hic sorunsuz olarak  Turkiyeye kargo isini de ona birakacagim. Dedigim gibi de oldu  hurmayi Turkiyeye gonderme isini de konyali aliye havale ettikten sonra donuste Bilali habesi camiini de ziyaret ettik.

Ikindi namazina biraz daha zaman varken mescidi icabe yi de ziyaret ettik.

Melik Faysal caddesi'nde (Şariu's-sittın) Cennetü’I-¬baki"nin yaklaşık 385 m. kuzeyinde Mescid-i Ne¬bevi'ye 580 m. uzaklıktadır. Ensardan Beni

Muaviye b. Malik b. Avf toprağında bulunduğu için bu adla da anılır. 

 

     ResuI-i Ekrem ashabından bir grupla birlikte Beni Muaviye Mescidi'ne uğramış, iki rek'at namaz kılmış ve ardından uzunca bir süre dua ettikten sonra ora¬da bulunanlara şunları söylemiştir: "Rabbimden üçşey istedim. Bana ikisini verdi, birini vermedi. Rab¬bimden ümmetimi kıtlıkla helak etmemesini iste¬dim, onu bana verdi. Ondan ümmetimi suda boğa¬rak helak etmemesini diledim, onu da verdi. Fela¬ketlerini kendi aralarında vermemesini (tefrikaya düşmemelerini) diledim, bunu bana vermedi" (Müslim, "Fiten", 20). Resulullah'ın duasının Cenab-ı Hak tarafından kabulü dolayısıyla bu cami Mescid-i İcabe diye anılmıştır.
     Hicretin 9. (631) yılında Medine'ye gelen Necran heyeti ile Hz. Peygamber arasında hristiyanlık konu¬sunda tartışma meydana gelmiş, nazil olan ayet (Ali İmran 3/61) doğrultusunda Hz. Peygamber yanına Hz. Ali. Fatıma, Hasan ve Hüseyin'i alarak Necran heyetinin yanına gitmiş ve ilgili ayetleri okuyarak kendilerini Mescid-i İcabe'nin bulunduğu yerde mübaheleye (beddua) davet etmişti. Ancak Necran¬Iılar Hz. Muhammed'in peygamber olma ihtimalini göz önüne alarak buna cesaret edememişlerdi. Bu olay sebebiyle adı geçen cami Mescid-i Mübahe¬le diye de anılır.
     Hz. Peygamber zamanında mescid haline getirilen mekânlardan olan Mescid-i İcabe uzun süre üstü açık olarak hizmet vermişti. Burayı ziyaret edenler nafile namaz kıldıktan sonra Hz. Peygamber'in yap¬tığı duayı okumayı adet edinmişlerdi. II. Mahmud ve Sultan Abdülmecid zamanlarında imar gören Mescid-i İcabe 1997' de yeniden inşa edildi ve çevre¬sindeki sosyal tesislerle birlikte yaklaşık 1200 m2'lik bir alana ulaştı.

Ikindi namazi icin tam zamaninda mescidi nebeviye geldik. Namazdan hemen sonra babul selam kapisindan girerek peygamber efendimizi selamladik. Daha sonra yemek yemek icin otele geri donduk.

Daha sonra medine muzesine ( 7 nci kattaki ilk muzeye ) gittik. Bana gore her hacinin muhakkak gidip gormesi gereken bir muze.

Asagidaki resmi gorulen binanin 7 nci katinda 701 numarali oda muze olarak kullaniliyor.

 

Asagida medine muzesinde medineni n osmanli donemindeki yerlesim planinin maketi bulunmakta. Bu maket hacilarin kafasinda olusan bir cok sorunun cevabi mahiyetinde.

Asagidaki plana iyice bakildiginda bu gunku mescidi nebevinin  bahcesi ile birlikte sinirlarinin eski medine sehrinin tamami oldugunu goreceksiniz.

Makete baktiginiuzda sag tarafta bulunan bos alan peygamber efendimiz zamaninda medineli esnafa Pazar yeri olarak vakfedilmis bu gun ise mescidi nebevinin 300 metre kadar batisinda yol olarak hala daha bos bulunmaktadir.

Bazi haci  adaylari kucuk kucuk  mescidi nebevinin yanindaki mescidleri gorunce niye bu kadar yan yana  bu mescidler yapilmis ne gerek vardi diye konusmaktalar eger plana bakilirsa o mescidlerin her biri degisik bir mahalle olarak gorunuyor.mescidi nebevi ise cok kucuk bir alan kaplamakta ve bu gunku Hz ebubekir camiine 5-6 sokak uzakta bulunmakta.

Sag alt kosede olan hurma bahcesi ise gunumuzde aynen durmakta bilindigi gibi Hz ebubekire halifelik bu bahcede verilmisti.  Eger 17 nolu kapidan cikilirsa hemen sol tarafinizda  gorebilirsiniz her sabah saat 10 ile 12arasinda bahcede bakim yapildigindan sizzler de ziyaret edebilirsiniz.

Yukaridaki fotografta bahceden bir kare gorulmekte.

7 nci kattaki  muzeyi ziyaretten sonra hemen ayni binanin bodrum katinda acilmis olan yeni muzeyi de ziyaret ettik. Burada da bir cok maketler bulunmakta sinevizyon gosterileri yapilmakta. Medine tarihi hakkinda gerekli bircok bilgiyi burada bulmak mumkun.

Mescidi nebevinin peygamber efendimiz zamanindaki hali. Peygamber efendim,izin evi de mescidi nebevinin hemen yaninda.

 

Muze ziyaretlerinden sonra aksam namazi icin mescidi nebeviye donduk . yatsi namazini da kildiktan sonra Otele yemek yemek ve yaip dinlenmek icin donduk.

Besinci gun,

Sabah namazini kildiktan sonra otele donduk kahvaltidan sonra Uhud `a gitmek icin taksi cagirdim, Hep beraber uhud`a gittik ilk once sehitligi ziyaret ettik , okcu tepesine ciktik daha sonra Peygamber efendimizin uhud savasinda sigindigi magaraya gittik. Daha once ziyaret edemedigimiz magaranin icine kadar girdik. Magaranin ici sanki esans dokulmus gibi misler gibi kokuyordu. Allah tarafindan dag yarilirken peygamber efendimiziin oturacagi sekilde yer bile olusturmus.

 

Magaranin ici

 

 

Magaradan uhud`un gorunusu.

Magaranin distan gorumnusu.

Magara ziyaretinden sonra yedi mescitleri ve  kibleteyni de ziyaret ettikten sonra oglen namazi icin tekrardan mescidi munevvereye donduk.

Kibleteyn

 Ogle namazindan sonra ogle yemegi icin Istanbul restaurant gittik  yemek yiyip  mescide donene kadar  ikindi namazi oldu. Namazdan sonra Mescidi munevverenin kuzey bahcesinde  etrafi seyrederken belediyenin zemzem servisini gordum. Herkeze iki gallon tahminen 10 litre zemzem alma hakki veriliyor.

Sira cok oldugu icin orada zemzem doolduranlari seyrederken Sirayi control eden asker gomlegimin uzerindeki Turk bayragini gorunce yanima geldi . Sen niye zemzem doldurmuyorsun dedi , Ben de sira cok bana gelene kadar aksam namazi gecer dedim. Bana sen Turksun , tayyip, Abdullah gul biz onlari cok seviyoruz butun Turkler bizim misafirimiz biz size siraya sokmayiz sen git bir bidon getir ben sana doldururum dedi.  Ben Olmaz Allah var sira hakkini yemem desem de o siradakiler medineli  bu isin ticaretini yapiyorlar bak hepsi cooluk cocuk burada dolduruyor kosede satiyor bunlar sen merak etme kimsenin hakkini yemezsin dedi . Ben de 20 litrelik bir bidon satin aldim ve asker benim icin Zem Zemi dooldurdu. Otele gotutrup  mescide gelene kadar aksamm ezani da oldu . Namazi kildiktan sonra yatsi ezanina kadar  mescidde beklediim yatsiyi da kildiktan sonra kentacky  alip otele donduk yemek yedik ben yattim  hanim ve annem alisverise ciktilar. Iki saat  kadar sonra donduler.

Altinci gun,

Sabah namazindan sonra otelde kahvalti yaptik, odamisda dinlendik. Kadinlar icin ravzayi mutahhara yi ziyaret etmek icin kadinlar mescide gitti ben de  hurma haline  hurma almak icin gittim. Hurmaci ali orada yoktu  yaninda calisan  da normal hurma fiyati verince ogleden sonra gelmek uzere bilali habesi camisine gittim,

Bilal`i Habesi camii

 donus yolunda hazreti osman camisini ziyaret ettim

Hz.Osman Camii

 

Hazreti omer camisi insaatini seyrettim

Hz. Omer Camii Etrafindaki insaat.

sonra ogle namazi icin mescidi nebbeviye geldim.

Ogle namazindan sonra tekrar hurma haline ugradim  hurmaci konyali ali ile gorustum, uygun fiyata anlastik 150 riyal de nakliye odedim. Turkiyeye  teslim edecek. Daha onceki senelerden tecrubemden 10 gun icinde  Turkiyede istedigim yerde olacagindan eminim.

Ikindi namazini da kildiktan sonra alisveris icin Bin Dawood un oldugu carsida gezindim. Hediyelik  posu aldim sonra hanimlar inci baktilar  her zaman oldugu gibi gene Konyali Semsiye ugradik. Baska yere bakmaya gerek bile yok cunku en uygun  fiyata gumus ve inci kaliteli olarak oradan aliniyor. Daha onceki tecrubelerimiz bizi yaniltmadi. Aksam ve yatsi namazini kildiktan sonra yemek yedik  ve otele donduk.

Yedinci Gun,

Sabah namazini ravza i mutahharada  kildiktan sonra bu gun son gun oldugu icin mescitte  kalmaya karar verdim ogle namazini da kildiktan sonra  Umre Turunu ayarliyan sirketin jeep`i le mekkeye dogru yola ciktik.

Mikat sinirinda mikat camiinde ihram namazini kilip niyet ettik ve yola ciktik. Ikindi namazini yolda konaklama yerinde kildik. Karnimizi doyurduktan sonra

 tekrar yola ciktik Yolda yiyecek bekliyen maymunlari da doyurduktan sonra Mekkeye ulastik.

Otele  yerlestikten sonra aksam namazi icin kabeye geldik aksam namazini kildiktan sonra umrenin tavafini ve say`ini yaptik . Otele donduk. otelde odamiz ile ilgili olan problem icin tur sirketini aradim. Odamizi degistirdiler. Bekledigimiz gibi olmasa da birinci  odadan daha iyi idi.

Yatsi namazini da kabede kildiktan sonra  Burger kingde yemek yedik. Otele donduk ve yattik.

Sekizinci gun,

Sabah namazi kabeye geldik, otel ile Kabe arasi 500 metre fazla uzak degil Otelimiz tam kralin sarayinin  karsisinda. Namazdan sonra otele kahvalti icin donduk. Gernelde  misirlilarin kaldigi bir otel oldugu icin kahvalti kulturu misir mutfagindan hazirlanmisti. Sofrada catal, bicak, kasik falan yoktu.  Otel mutfak sefini cagirdim ve  bizim masamiza bundan sonra catal, bicak istedigiimi soyledim.

 

Hotel saraya `nin lobisi

 

Aslinda bu sene Mekkedeki otelimizden pek memnun kalmadigimizi da soyliyebilirim. Otelin salomnunda erkekler  sere serpe  koltuklarin uzerinde yatiyor ve uyuyorlar kimse mudahale etmiyor. Gene hotelim manejeri ile tartistik ve  otelde  umuma mahsus yerede kimsenin yatamiyacagini aile ile gelenlerin lobide oturacagini soyledim ve lobide yatanlarin odalarina gidip yatmalarini soyledim.

Ogle namazini da kabede kildiktan sonra geldigiimde lobide yatanlarin hepsi  odalarina gitmislerdi. Biraz dinlendikten sonra tavaf yapmak icin tekrar kabeye geldik. Tavaf yaptik sonra ikindi namazini kildik. Oglen yemegi iciin  arab kofte aldik  ve onu yedik. Aksan namazi ve yatsi namazindan sonra  aksam yemegini kentaky yiyerek yerine getirdik . Yemekten sonra bir tavaf daha yaptik ve otele donduk.

 

Dokuzuncu gun,

Sabah namazindan sonra otele donduk kahvalti yaptik daha sonra Tur sirketinin gonderdigi jeep ile  ziyaret yerlerini gezdik.

Yukarida Hira magarasi,

sevr magarasi,

Arafat,

Asagida Seytan taslama yerleri icin yapilan yeni yol insaati mina, 

Yukarida cennetul muella,

cin mescidini gezdikten sonra ogle namazi icin kabeye donduk. Ogle namazini kildiktan sonra umreye niyet icin Hz. Ayse mescidine gittik. Taksi gidis donus 40 riyal aliyor. Isterseniz  dolmuslarla  2 riyala gidip  2 riyala da donebilirsiniz.

Mescitte umreye niyet edip ihrama girdikten sonra kabeye donduk. Ikindi namazindan sonra tavaf ve say yaptik. Aksam namazindan sonra Kentucky yedik ve yatsi namazini kilip otele donduk.

Onuncu gun,

Sabah namazini kildik , Otele kahvalti icin donduk kahvaltidan sonra annem rahatsiz oldugu icin otelde kaldi. Biz tekrar kabeye donduk tavaf yaptik otele giderken ucretsiz olarak verilen yuruyen araba sandalye alip otele gittik. Annemi yuruyen sandalye ile kabeye getirdik ogle namazindan sonra annem daha fazla rahatsizlandigi icin hemen zemzem tower in altindaki saglik ocagina gittik. Orada tansiyonunun cok yuksek oldugu ve hastahaneye gitmesi gerektigi soylendi.

Hemen taksi ile kral fahd hastahanesine gittik. Hastahanede haremlik ve selamlik oldugu icin beni iceri almadilar. Ogrendigime gore  tansiyonunu dusurmek icin once dil alti hapi ,dusmeyince igne yapmislar. Iki saat sonra Annemi  taburcu ettiler ve tansiyon haplarina devam etmesini soylediler.

Tansiyonu dusunce  annem kendisine gelmis ve ikindi namazini kabede kildiktan sonra ogle yemegini arab kofte yiyerek gecistirdik. Aksam namazindan sonra annemi otele biraktik bize siz yatsi icin gidim ben otelde kilarim iyi degilim dedi. Birakmak istemedik ama israr edince yatsi namazi icin  kabeye gittik ve namazdan sonra aksam yemegi icin burger king alip otele donduk.

Onbirinci gun,

Sabah namazindan sonra umreye niyet etmek icin avrupa ve Turkiyeden gelenlerin ihrama girip umre icin niyet ettikleri 250  kilometre uzaktaki chufe  deki mikat camisine gittik  niyet edip gi donduk ogle namazina yetistik. Namaz kildiktan sonra ogle yemegini yedik . Annemi de alip kabeye geldik. Ikindi ve aksam namazindan sonra kentacky aldik kralin sarayinin onundeki  koprunun basinda oturup yerken  Londradan  gelen gurubu gorduk.  Onlarla sohbet ettik . Aksam otellerine gidip onlari gorecegimizi soyledik.

Bu arada yatsi namazi oldu . Namazi kildiktan sonra annemi otele biraktik ve biz Londra gurubunun kaldigi otele gittik yarin  medine ye yolcu olacaklarmis onlara hayirli yolculuklar diledik ve otele donduk. Bu arada avrupaya ucak ulasiminin durdugunu soylediler yanardag mi patlamis ne... pek fazla ilgilenmedim yanardag izlandada patlamis biz Londraya gidecegiz bize bir sey olmaz dedim.

Onikinci gun,

Sabah namazini kildik ve kahvalti icin otele donduk kahvaltidan sonra tekrar kabeye tavaf icin donduk. Tavaftan sonra ogle namazini kildik , Zemzem towerin ara sokagindan sish kebab aldik yedik , kabenin etrafinda gezdik zemzem doldurduk ikindi namazini kildiktan sonra bir kez daha tavaf yaptik. Aksam ve yatsi namazini kildiktan sonra  burger king alip yedik otele donduk.

Onucuncu gun,

Sabah namazini kildik ve kahvalti icin otele donduk kahvaltidan sonra tekrar kabeye tavaf icin donduk. Tavaftan sonra ogle namazini kildik , Zemzem towerin ara sokagindan sish kebab aldik yedik , kabenin etrafinda gezdik zemzem doldurduk ikindi namazini kildiktan sonra bir kez daha tavaf yaptik. Aksam ve yatsi namazini kildiktan sonra  burger king alip yedik otele donduk.

Ondorduncu gun,

Sabah namazini kildik kahvalti icin otele donduk kahvaltidan sonra son bir kez daha tavaf icin kabeye geldik tavaf yaptikyan sonra otele donduk yemek yedik  ikindi namazindan sonra  donus icin yolculuga basliyacagiz. Ikindi namazini kildik ve tur sirketinin yolladigi taksi ile  Cidde hava alanina dogru yola ciktik. Hava alaninda bizi buyuk bir supriz bekliyordu.

BMI ( Ucak sirketimiz ) Hava alanlarinin kapali oldugunu ve  ucamiyacagimizi soyledi. 3 gundur ucus yapiulamiyormus. Yanardag yuzunden avrupa hava sahasi ucaklara kapatilmis.

Hava alani tam curcuma  ve mahser gibi gidemeyenler ne yapacagini sasirmislar nereye gideceklerini bilmeden kosusturuyorlardi. Otellerde yer aradik  yer yok, 3 star, 4 star, 5 star otellere baktik hepsi dolu.  Care yok hava alanindaki mescitte yatacagiz.

Hani ne zaman donecegimizi bilsek mesele degil , Londradan sirketi arattim en erken 11 gun sonraki ucaga gun veriyor. Ciddede is ehava alanindaki sirket yetkilisinin umurunda bile degil neyapacagimiz.  Konusmamizi cep telefonuna kaydettigimi soyleyip dinletince bana  istedigin ucakta istedigin sinifta bilet bul biz odeyecegiz dedi.

Hemen Turk hava yollarina gittim, Ankaradan hatiri sayilir arkadaslarimiz sayesinde istanbula o aksamki ucakta yer bulundu. Ve hemen BMI dan ucak transfer biletini  donusu acik olarak aldim.

Sans bizden yana idi. Hava alaninda rezil olmadan istanbula bir iki saat gecikme ile geldik. Aslinda ben Londraya gidip 5 mayista Istanbula gelmeyi dusunuyordum. Inplant icin discide randevum vardi. Madem erken geldik dedik ve discide inplant yapildi. Alt ceneye 8 tane inplant yerlestirildi ve gecici disler takildi. Temmuzda yaz tatilinde esas disler takilacak.

Madem geldik 3 gun de memleketimiz Abanada kalalim dedik Zaten hava alanlari daha acilmadi. 3 Gun  Abanada kalip Istanbula donduk ve ertesi gun Londraya donduk.